10. Ceza Dairesi 2021/16633 E. , 2021/13097 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık ... hakkında .... Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 27/12/2006 tarihinde 2006/137 esas ve 2006/357 karar sayı ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 10/12/2013 tarihinde 2009/9705 esas ve 2013/11220 karar sayı ile sanık hakkındaki hükmün, düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemizin düzeltilerek onama kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle;
“ Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/05/2006 tarih 2006/5-147-149 sayılı kararında 5237 sayılı Kanunun tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilmiştir. Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa’nın 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında koşullu salıverilme süresi süreli hapis cezasında, cezanın dörtte üçü olarak belirtilmek suretiyle, infaz koşulları ağırlaştırılmıştır. Görüldüğü gibi, tekerrür 765 sayılı TCK"nın da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiş olup, 5237 sayılı Kanun lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren bu hükmün uygulama olanağı bulunmamakta, yerel mahkeme hükmünün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; 5237 sayılı TCK hükümleri lehe kabul edilerek uygulama yapılmış olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağı değerlendirilmiş ve bu nedenle Yüksek Dairenizin 10/12/2013 gün ve 2009/9705 esas, 2013/11220 karar sayılı hükmün düzeltilerek onanması ilamına karşı sanık lehine itiraz yoluna gitmek zorunluluğu doğmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yüksek Dairenizin 10/12/2013 gün ve 2009/9705 esas, 2013/11220 karar sayılı kararı ile sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararınızın kaldırılması ve itiraz nedeni gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi, aksi görüşte olunduğu takdirde uyuşmazlık konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur. “denilerek itiraz edilmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.05.2006 tarihli 2006/147-2006/149 sayılı, 19.12.2006 tarihli 2006/319-2006/302 sayılı, 10.02.2009 tarihli 2008/217-2009/19 sayılı, 06.07.2010 tarihli 2010/138-2010/166 sayılı, 11.10.2011 tarihli 2011/179-2011/211 sayılı, 22.11.2011 tarihli 2011/203-2011/238 sayılı, 19.06.2012 tarihli 2011/729-2012/242 sayılı, 05.06.2012 tarihli 2012/318- 2012/217 sayılı ve 25.12.2018 tarihli 2015/38-2018/689 sayılı, Yüksek Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 20.03.2015 tarihli 2009/14768-2015/29771, 11.04.2013 tarihli 2010/3386-2013/3318 sayılı kararları karşısında sanık hakkında 20/12/1998 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan uyarlama yargılaması sonucunda lehe olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCK hükümlerine göre yeniden hüküm kurulurken suç tarihinde yürürlükte bulunmayan, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren 5237 sayılı TCK"nın 58/7. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığının anlaşılması karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2- Dairemizin 10/12/2013 tarihli 2009/9705 esas ve 2013/11220 karar sayı sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkındaki hükmün incelenmesi;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Adli para cezasının, 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu dışındakiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm kişiler açısından koşullu salıverme tarihine kadar sürmesine karar verilmesi,
3- Sanık hakkında, lehe olduğu değerlendirilen 5237 sayılı TCK"nın kül halinde uygulanması gerektiği nazara alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan CMUK"nun 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1- YTL olarak hükmolunan adli para cezasının TL’ye dönüştürülmesi,
2- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3- TCK’nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Hükümlü hakkında suç tarihinde yürürlükte olmayan ve aleyhine sonuç doğuran 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
07/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.