4. Hukuk Dairesi 2016/7794 E. , 2018/4777 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız yapılan icra takibi ve açılmasına sebebiyet verilen davalar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankaya ait kredi kartı kullanıcısı olduğunu, davalı bankadan kredi kullandığını, kredi kartını iptal ettirmesi üzerine kullandığı kredi taksitlerinin muacceliyet kazandığından bahisle davacı hakkında icra takibi yapıldığını ve yapılan işlemin iptali için tüketici mahkemesinde dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek, maddi ve manevi zararın giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakkının ihlalinden dolayı zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için TBK 58 (BK’nun 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47 - TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK. 49 - TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK"nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK"nın 58. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve TBK"nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Dosya kapsamından; davacıya karşı davalı tarafından yapılan icra takibi ve davacının, davalı tarafından yapılan işlemin iptaline yönelik tüketici mahkemesinde dava açmak zorunda kalması, iç huzuru bozacak nitelikte bir durum değildir. Manevi zararın koşullarını düzenleyen TBK"nın 58. maddesine göre davacının dava konusu yaptığı hususlar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından bu fiile ilişkin manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.