10. Hukuk Dairesi 2013/24188 E. , 2014/21352 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Sarıgöl Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 01.03.2013
No : 2004/117-2013/69
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan G..Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26/2’nci maddesi üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre iş kazası veya meslek hastalığı üçüncü bir kişinin kastı veya kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalı veya hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunların çalışanlarına rücu edilebilir.
a- Davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 26/2. maddesi olduğu belirgindir. Bu maddedeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (Anayasa Mahkemesinin 23/11/2006 tarihli ve E:2003/10 K:2006/106 sayılı Kararı ile bu fıkrada geçen “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bölümü iptal edilmiştir.) Kurumca işverene ödettirilir.…İş kazası veya meslek hastalığı, 3. kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3. kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.” düzenlemesine göre; davaya konu trafik iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur.
Dosya kapsamına göre, davacı kurum, 28.07.2002 tarihli trafik-iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve cenaze yardımının rücuan tahsilini talep etmiştir. Hükme esas alınan kusur raporunda, davalı sürücü Adnan’ın %100 kusurlu olduğunun, davalı şirketin ise araç maliki ve işleten olarak sorumluluğunun bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalı G.. Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. A.Ş. ‘ne kusur atfedilmemesi karşısında, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin kusura dayalı bir sorumluluk öngördüğü gözetilerek hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsizdir.
b- Yargılama giderlerinden sayılan ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323, Avukatlık Kanununun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira haksız davranışta bulunan bir kimsenin bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 326. maddesi de bu ilkeye dayanmaktadır.
Davalı R.. S.. A.Ş. aleyhine poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak üzere açılan davada, sigorta şirketi tarafından hak sahiplerine, poliçe limitinin tamamı kadar ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, yapılan ödemeden Kurumun dava sırasında haberdar olduğuna yönelik savunması araştırılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ile davalılardan G.. Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. A.Ş. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, bozma sonrası yapılacak yargılamada, hükmü temyiz etmeyen davalı A.. M.. yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak olgusu dikkate alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı G.. Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. A.Ş."ne iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.