3. Hukuk Dairesi 2017/6769 E. , 2019/2949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kiracı ile aralarında 15/09/2011 tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunu, kira sözleşmesi sona ermeden davalının kira sözleşmesini feshederek taşınmazı tahliye ettiğini, tahliye sonrası yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, kiralananda zarar tespit edildiğini beyan ederek, kiralananın yeniden kiraya verilme süresi de dikkate alındığında iki aylık kira bedeli ile birlikte kiralanandaki 12.000 TL zarar bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kira sözleşmesinin feshedildiğinin davacı kiraya verene ihtar edildiğini ve ihtarnamede belirlenmiş olan tarihte de kiralananın tahliye edildiğini, tahliye sonrası yapılan keşfin yokluklarında yapıldığını, bu nedenle keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, kiralananda yapılmış olan tadilatların kiralananı güzelleştirici, faydalı ve lüks masraflar olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 21.200 TL kira bedeli, 12.000 TL kiralananın hor kullanımı nedeniyle oluşan zarar bedeli olmak üzere toplam 33.200 TL alacağın dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Taraflar arasında 15/09/2011 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiracı tarafından kiraya verene gönderilen fesih ihbarnamesinin 25/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre kira sözleşmesinin Özel Şartlar 1.2 maddesi uyarınca 2 aylık makul sürenin 25/05/2014 tarihinde tamamlandığı ve kiracının bu tarihe kadarki kira bedellerinden sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Nisan ayı kira bedelinin ödendiği iddia olunmakla, 15/04/2014 tarihine kadar yapılan ödemelerin tespiti ile kiracının sorumlu olduğu kira bedellerinden tespit edilen bu bedel düşülmek suretiyle kira bedeli alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3-) 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve TBK 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de dikkate alınarak yeni bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerekir. Tahliye sırasında kiralanana verilen zararların bu şekilde tespiti gerekirken delil tespiti neticesinde alınmış bilirkişi raporu ve yargılama sırasında alınmış ek rapor ile yetinilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.