21. Hukuk Dairesi 2016/14209 E. , 2018/3157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, murisi ..."ın, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacı murisinin davalıya ait işyerinde 21.05.1990 ile 31.12.1991 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini istemine ilişkindir.
Mahkemece, hak düşürücü süreyi durduran her hangi bir yazılı belgeye rastlanmadığı ve davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ... tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen ...lılar, çalıştıklarını ...lerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları ... alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden ... alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu ...lılara ait hangi belgeleri ... vermesi gerektiği Kanunun 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. ... yapılan ... İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık ... primleri bildirgesi (...ön.Madde16) , dört aylık ... primleri bordrosu (...ön. Madde 17), ...lı hesap fişi (.... Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık ... tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların ... müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bir ...lının ... gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda ... akdi mecburi ... nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten ... primi kesilen hallerde, davacının iş ve ... mevzuatının öngördüğü ... hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasadan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacının ...lı çalışmalarının ... kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Halen yürürlükte olduğu şekliyle dava açma süresi beş yıl olup, hak düşürücü süredir. 506 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanunun beşinci maddesiyle on yıla çıkarılmışken, 01.06.1994 tarih ve 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle tekrar beş yıla indirilmiştir.
Somut olayda, davalı işyerince davalı adına düzenlenmiş 21.05.1990 tarihli işe giriş bildirgesi verilmiş olup, artık hak düşürücü süre işlemeyecektir.
Yapılacak iş, davacının 21.05.1990 ile 31.12.1991 tarihleri arasındaki süreye ilişkin talebi yönünden işin esasına girilerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.