MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyanın incelenmesinden,
Mahkemece verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edildiği ancak gerekçeli kararın davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davayı vekil aracılığıyla takip etmiştir. Tebligat Kanunu"nun 11.maddesi gereğince vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.
Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. Maddesi gereğince belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.
Davacı vekili adına gönderilen gerekçeli karar ekli tebligat mazbatasında; tebliğin kime yapıldığı hususu belirtilmemiştir.

Bu itibarla; davacı vekiline gerekçeli kararın tebliği için yapılan tebligat usulsüz olduğundan, gerekçeli kararın davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra, temyiz incelemesine esas olmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.