22. Ceza Dairesi 2015/2517 E. , 2015/4245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Sanıklar ..., ... ile ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyları dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluklarının hükmolunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluklarının ise, koşullu salıverilmelerine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkralarından ""TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerlerine her bir sanık için‘‘Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin ""a,b,d,e"" ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
1- Olay günü müştekinin kapısına zarar verilerek ikametinden hırsızlık yapılması şeklinde gelişen olayda, müştekinin pazara gitmek üzere evden çıkarken bina içerisinde gördüğünü söyleyerek teşhis ettiği diğer sanıklar ..., ...ve ... olay sonrasında yolcu olarak bulundukları otomobili kullanırken yakalanan, ancak kendisinde ve otomobilde müştekinin evinden çalınan eşyalar ele geçmeyen sanığın, aşamalardaki inkâra yönelik savunmasının aksine, eylemleri sabit görülen diğer sanıkları olay yerine getirip olaydan sonra da otomobiliyle götürerek bu sanıkların hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme fiillerine iştirak ettiğine dair, sanıklarla aynı otomobil içerisinde iken yakalanması dışında, mahkûmiyetine yeterli, şüpheden uzak, somut ve kesin deliller elde edilememiş olduğu anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20,00 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, 1,85 TL tutarındaki yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.