Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8582
Karar No: 2019/3051
Karar Tarihi: 04.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/8582 Esas 2019/3051 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/8582 E.  ,  2019/3051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davaya konu taşınmazı..... Noterliğinin 13.6.2001 günlü kira sözleşmesi ile dava dışı o zamanki malik ... Tic. Ltd. Şti"nden kiraladığını, ....icra md. 2001/ 21233 sayılı dosyasında yapılan ihale sonucu davacının taşınmazı satın aldığını ve İİK 135. Maddesine göre cebri icra yolu ile kiralanandan tahliye ettirildiğini, ancak hacizden önce kira sözleşmesinin yapılması nedeniyle bu tahliyenin haksız olduğunun tahliye emrinin iptaline ilişkin açılan davada; İİK.135/2 maddesi gereğince açılan davanın kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verildiğini, haksız tahliye nedeniyle davalı aleyhine açılan kısmi davada taleplerinin kabul edildiği, davalı aleyhine 03.04.2006-03.05.2006 tarihleri arasındaki dönem için talep edilen kazanç kaybı davasının..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.12.2011 tarihli 2011/65 esas 2011/85 sayılı kararı ile kabul edildiği ve Yargıtay denetimden geçerek kesinleştiğini, belirtilerek, önceki mahkeme kararında kesinleşen aylık 30.796,79TL, kar kaybının 03.06.2006 tarihinden itibaren 5 aylık ve dönem sonlarından itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve 50.000 TL manevi tazminatın 04.04.2006 haksız tahliye tarihinden itibaren ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın konusunun kira akdinden kaynaklandığı, kar kaybı alacağının ve manevi tazminat talebinin kira akdinin başlangıç tarihi 13.06.2001 olduğu göz önüne alındığında TBK.147 md.uyannca 5 yıllık zamanaşımının dolduğu, diğer yandan 10 yıllık genel zamanaşımı süresi de dolduğu, kazanç kaybı süresi neye göre belirlendiğinin açıklanması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.

    Mahkemece; manevi tazminat talebinin reddine, Maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile 153.983,95TL tazminatın avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)Davalının 5 aylık mahrum kalınan kar süresine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    Borçlar Yasasının 96. maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır; kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır.
    Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir.
    Önceki malik ile davacı arasında düzenlenen 13.06.2001 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi bitmeden İİK 135. Maddesine göre tahliye edildiği ve bu tahliye emrinin davacı tarafından açılan dava ile iptal edildiği tartışmasızdır. Bu durumda kiracının, kusurlu fesih nedeniyle kiralayan davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebilecektir. Ancak kâr kaybının hesabında kiracının aynı şartlarla benzer bir yeri kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan kârın belirlenmesi gerekmektedir.
    Mahkemece; yukarıda açıklandığı şekilde öncelikle kiracının dava konusu aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir taşınmazı aynı şartlarda kiralayabileceği makul süre kadar kâr kaybına hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi