9. Hukuk Dairesi 2009/3491 E. , 2011/1509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, genel tatil ile yıllık izin
ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacının davalı şirkete ait .... bölgesindeki işyerinde satış elemanı olarak 02.03.2004-18.09.2006 tarihleri arasında en son 2.000,00 YTL ücretle ulusal bayram ve genel tatil günleri dahil haftanın 7 günü 12 saatten az olmamak üzere çalıştığını, iş akdinin feshiyle birlikte ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının noksan olduğunu, hesaplamada haksız olarak mahsup yapıldığını, yıllık izin kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, bayram ve genel tatil, yıllık izin ücretlerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14.05.2008 tarihli dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında talep edilen 25 TL fazla mesainin 15 TL.sinin fazla mesai, 10 TL.sinin prim alacağı olduğunu belirtmiş, 07.08.2008 günlü oturumda ise prim alacağını atiye terk ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının davalı işyerinde çalışırken iş akdine 4857 sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek son verildiğini, davacının hak kazandığı 28 gün yıllık izinden 27 günlük iznini kullandığını,geriye kalan 1 günlük izin ücretinin ise fesih tarihinde kıdem-ihbar tazminatı ile birlikte ödendiğini, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenirken aldığı avans ve satıp da parasını teslim etmediği malların bedeli toplamı olan 98,001-TL"nin alacaklardan mahsup edildiğini, davacının ücret+prim ile çalıştığını, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını, prim sistemi ile çalıştığından prim almak için daha fazla çalışmış olabileceğini, bunun fazla mesai olarak değerlendirilemeyeceğini, esasında karşılığını da aldığını, davalı işverenin fazla mesai yapması konusunda talimatı olmadığını, davacının sabah saat 08.00"de işyerinde olduğunu, dağıtılacak malları alarak tahsis edilen araçla 10.00-10.30"da bölge müdürlüğünü terkettiğini, ürünü dağıttıktan sonra evine gittiğini, davacıya Mayıs-Eylül/2005, Mart/2006 tarihinde fazla mesai ücreti ödendiğini, diğer bordrolarda fazla mesaisi olmadığından tahakkukuk yapılmadığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının iddia edilen tarihler arasında davalı şirkette satış elemanı olarak çalıştığı, asgari ücret+prim uygulaması ile çalıştığı, primlerin bordrolarda gösterildiği, ücrete ilişkin bu hususun tanıklarca da doğrulandığı, iş akdinin işverence sona erdirildiği, 1.659,00 YTL net kıdem tazminatı, 668,00 YTL net ihbar tazminatı ve 13,00 YTL bir günlük izin ücreti olmak üzere toplam 2.326,00 YTL hesaplama yapıldığı, 981,00 YTL işyeri alacağı
olarak mahsup edilip 1.358,00 YTL. nin davacıya ödendiği, sulh ve ibra belgesi düzenlendiği, ancak davacının bu belgeleri ihtirazı kayıtla imzaladığı, davalı tarafın yaptığı mahsup işleminin haklılığını ortaya koyacak kayıt ve belge sunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının bilirkişi tarafından tekrar hesaplandığı, işverence yapılan ödemeler mahsup edilerek davacının 913,00 YTL fark kıdem tazminatı ile 394,00 YTL ihbar tazminatı farkına hak kazandığı, davalı tanık beyanlarına göre davacının 08.00-18.00 saatleri arasında haftanın 6 günü çalışarak günde 1,5 saat haftada 9 saat fazla mesai yaptığı, Mayıs, Eylül/2005, Mart/2006 tarihinde fazla mesai ücreti ödendiği, hizmet sözleşmesine göre yıllık 270 saat fazla çalışmanın ücretinin içinde olması gerektiği gerekçeleri ile kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti taleplerinin kabulüne, ispatlanamayan hafta tatili ücreti ile ile prim alacağına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyize getirilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Dosya içinde bulunan davalı işveren tarafından ibraz edilen ücret bordrolarının bir kısmında davacı lehine prim alacağı yanında fazla mesai ücreti tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Bu nedenle davacının asgari ücret+prim mi yoksa asgari ücret+prim+fazla mesai esasına göre mi çalıştığı konusu açıklığa kavuşturulmamıştır. Sadece asgari ücret+prim usulüne göre çalışıyorsa değerlendirmenin buna göre yapılması asgari ücret+prim+fazla mesai esasına göre çalışması varsa asgari ücretin içerisinde fazla mesainin gösterilmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacının somut çalışma şeklini belirledikten sonra yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının talepleri irdelenmeli, gerekirse bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınıp bir değerlendirmeye tabi tutularak bir karar vermektir. Bu gereklere uyulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Öte yandan davacı vekili son oturumda prim alacağını atiye terkettiğini beyan etmiştir. Atiye bırakılan bir alacak varsa usul hükümleri doğrultusunda karşı tarafın muvafakati olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmemesi de ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.