20. Hukuk Dairesi 2019/2968 E. , 2019/5579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, anataşınmaza ait pis su ana borularının onarımı sırasında davacıya ait 2 nolu dairede hasarlar olduğunu, bu durumun giderilmesi için apartman yönetimine başvurulduğunu, bu talep yerine getirilmeyince mevcut durumun ...... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/52 D.İş sayılı dosyasında tespit ettirildiğini, tespit raporunda daire içinde meydana gelen hasarın onarım bedelinin 5.500,00 TL + 990,00 TL KDV olarak tespit edildiğini, ayrıca tespit dosyası için 261,04 TL tespit gideri ödendiğini belirterek, toplam 6.751,04 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davacının davasının kısmen kabulüne, 6.188,75 TL + KDV alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava alacak istemine ilişkindir.
Dava şartlarından olan karar ehliyeti, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür. Medeni haklardan yararlanma ise kişinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp ölümüne kadar devam eder. Taraflardan birisinin dava açıldıktan sonra ölmesi halinde mirasçılarının davaya katılımı ile yargılamaya devam olunur.
Ancak kişi daha önce ölmüşse ölü kişiye karşı dava açılması mümkün değildir. Ölü kişiye karşı dava açılmasının mümkün olmadığı halde ölü kişi hakkında dava açılması durumunda açılmış davanın mirasçılarına yöneltilerek dinlenilme olanağı da bulunmamaktadır. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu durumun tek istisnası HMK’nın 124. maddesi gereğince maddi bir hata yapılması veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin bulunmasıdır. Ölü kişiye karşı dava açılmasında da tüm çaba ve araştırmalara rağmen bu durumun tespit edilememesi halinde dava sırasında öğrenilmesi halinde HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına ait olmayan maddi hata kabul edilerek düzeltilmesi mümkündür. Bu açıklamalar ışığında aleyhine dava açılan ...’ın 02/03/1978 tarihinde öldüğü dosya kapsamından anlaşılmakla, davacıya uygun mehil verilerek mirasçılarının davaya dahil edilmesinin sağlanması, uyuşmazlık konusu olay hakkında savunmalarının alınması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu bu davalı hakkında da kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı Kanun ile değişik 20. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça; kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak, anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür. Davalıların ortak yer bakımından kaynaklanan zarardan Kat Mülkiyeti Kanunu gereği arsa payı oranında sorumlu olacakları gözetilmeden ve her bir davalı açısından arsa apayı oranında ödemekle yükümlü oldukları bedeller belirlenmeksizin toplam hasar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.