Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1299
Karar No: 2020/6762

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1299 Esas 2020/6762 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mirasbırakanın bir taşınmazının ½ payını davalı 1'e, geri kalan ½ payını da davalı 2'ye satış suretiyle temlik etmesi sonrasında, davacılar tarafından tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis davası açılmıştır. İlk derece mahkemesi kısmen kabul etmiş, ancak istinaf başvurusu sonrası 16. Hukuk Dairesi her iki davalı yönünden davanın kabulü ile iptal tescile karar vermiştir. Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği, tanığı dinlemek için yasal sürenin verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, vekalet ücreti konusunda ayrı değerlendirme yapılması gerektiği ve HMK'nın 240/3, 241, TMK'nın 6, HMK'nın 190, 373/2 maddeleri kararın gerekçesi olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2019/1299 E.  ,  2020/6762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, mirasbırakan tarafından her iki davalıya da yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalı ...’ın istinaf talebinin reddine, davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, her iki davalı bakımından davanın kabulü ile iptal tescile ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ( katılma yoluyla vekalet ücretine hasren) ile davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ün 12 nolu bağımsız bölümün tamamı adına kayıtlı iken farklı tarihlerde, ikinci eşi olan davalı ... ile ...’in ilk eşinden olma oğlu olan diğer davalı ...’a ½’ şer paylarla satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldıklarını, alım güçlerinin bulunduğunu, davalı ..."in kanser hastası olan mirasbırakana bakıp, tedavi masraflarına destek olduğunu, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakan tarafından davalı ...’a yapılan temlikin muvazaalı olduğu ancak diğer davalı ...’e taşınmazın evliliği temin amacıyla temlik edildiği, mal kaçırma amacının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, mirasbırakan tarafından her iki davalıya da yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalı ...’ın istinaf talebinin reddine, davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, her iki davalı bakımından davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ün tamamı adına kayıtlı 12 nolu bağımsız bölümün ½ payını 21.05.2010 tarihinde davalı ...’e, geriye kalan ½ payını ise 18.03.2014 tarihinde diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, 1944 doğumlu mirasbırakanın 03.06.2014 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak eşi davalı ... ile ilk eşi ...’den olma çocukları davacıların kaldığı, mirasbırakanın ilk eşi ... ile 24.10.1967 tarihinde evlenip, 16.07.2012 tarihinde boşandığı, mirasbırakan ile davalı ...’in 12.10.2012 tarihinde evlendikleri, davalı ...’ın, ...’in önceki eşi ...’dan olma çocuğu olduğu sabittir.
    Bilindiği üzere, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK’nın 190. maddesi ve TMK’nın 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Öte yandan, HMK’nın 240/3. maddesinde, “Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır." düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda davacının tanık listesinde bildirdiği tanıklarından ..."a duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, tanığın 12.07.2016 tarihli duruşmaya gelmemesi üzerine mahkemece tanığın zorla getirilmesine karar verildiği, kolluk tarafından, tanığın ikamet adresinin kapalı olup irtibat kurulamadığından tanığın duruşmada hazır edilemediğinin bildirildiği, mahkemece, 20.10.2016 tarihli duruşmada bu durumun tutanağa bağlanmasıyla yetinildiği, adı geçen tanık dinlenmeksizin sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, tanığı ..."nün dinlenmesinden feragat etmemiş, mahkemece, HMK"nın 240/3. maddesi uyarınca davacıya yeni adres bildirmesi için imkan tanınmamıştır.Öte yandan, davada HMK"nın 241. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı da açıktır.Hal böyle olunca, HMK"nın 240/3. maddesi uyarınca, davacıya dinlenmeyen tanığı ..."ın yeni adresini bildirmesi için süre verilmesi, bu tanıkla ilgili yapılacak usuli işlemlerin sonucuna göre toplanan ve toplanacak deliller hep birlikte değerlendirilerek temliklerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı yapılıp yapılmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de, davacılar ve davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakta olup, mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temliklerin ayrı tarihlerde olduğu hususu da gözetildiğinde davacılar lehine her bir davalı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmak üzere tek vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.Taraf vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi