Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7026
Karar No: 2019/3092
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7026 Esas 2019/3092 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/7026 E.  ,  2019/3092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesinde özetle; kiracı ... ile dava dışı ... arasında 01.05.2015 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kiralananın alt kira sözleşmesi ile 01.06.2013 tarihinde kendisine kiralandığını, sözleşme uyarınca bir yıllık kira bedeli olan 15.000.-TL ve 5.556 USD depozito ücretini ..."ın banka hesabına peşin olarak ödediğini, 01.06.2014 tarihinde kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, davalının kira sözleşmesinin 12 maddesine göre deozito ücreti olarak ödenen 5.556 USD"yi kira sözleşmesinin bitiminden itibaren 7 gün içinde geri ödemesi gerekmesine rağmen ödemediğini davalı aleyhine depozito bedelinin takip tarihindeki TL karşılığı olan 10.000.-TL üzerinden son ay KDV miktarı düşülerek icra takibi başlattığını ve davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, 12/02/2016 tarihli celsede davacı veya vekilinin duruşmaya iştirak etmediği, mazeret de bildirmediği, davacının kendisini başka bir vekil ile de temsil ettirmemiş olduğu belirtilerek dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve kanuni süresi içinde dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    Somut uyuşmazlık, depozito bedelinin iadesi amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dava başlangıçta ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, bu mahkemece verilen yetkisizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine yargılamaya mahkemece devam edilmiştir.

    Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde adil yargılanma hakkı düzenlenmekle bu hakkın en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı da teminat altına alınmıştır. AİHM"ye göre iç hukuktaki duruşmada hazır bulunma hakkını kullanıp kullanmamaya karar verecek olan davanın bir tarafına, duruşmaya katılma imkanı verecek şekilde duruşmanın bildirilmemesi, silahlarda eşitlik ve çekişmeli yargılama ilkelerini özünden yoksun bırakır.
    Özel hukuk alanından doğan uyuşmazlıklarda yargılamanın ne şekilde yürütülüp karara bağlanacağını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde “Hukuki Dinlenilme Hakkı” düzenlenmiş olup bu madde gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptir. Hukuki dinlenilme hakkı, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir.
    Bu hakka, iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın çıkarıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal dinlenme ve savunma hakkı kısıtlanmış olur.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 21.03.2007 tarih ve 2007/8-161 E., 2007/155 K. sayılı kararı ile de belirtildiği üzere adil yargılanma ve dinlenilme hakkının bir gereği olarak hakim, taraflara duruşmalarda hazır bulunmak, iddia ve savunmalarını bildirmek için imkan vermeli, tarafları usulüne uygun bir biçimde duruşmaya davet etmelidir. Fakat tarafların kendilerine tanınan bu imkana rağmen, duruşmaya gelmek zorunluluğu yoktur. Hukuk davalarında duruşmaya gelmemenin müeyyidesi, dava dosyasının işlemden kaldırılması veya yargılamanın gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilmesidir.
    Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkının, bilgilenme -bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır.Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.

    Somut uyuşmazlıkta davanın açıldığı ve yetkisizlik kararı veren... Sulh Hukuk Mahkemesince dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeksizin doğrudan yetkisizlik kararı verilmiştir. Mahkemece yetkisizlik kararı üzerine gönderilen davada dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeksizin duruşma günü verilmiştir. Dava basit yargılama usulüne tabi olmakla HMK m.317 gereğince öncelikle dava dilekçesinin davalıya tebliği ve dilekçeler aşaması tamamlanarak duruşma günü verilmesi ve duruşma gününün de davanın taraflarına bildirilmesi gerekmektedir. Her ne kadar duruşma zabtında tebligat parçalarının döndüğü belirtilmiş ise de dosya içinde duruşma gününün taraflara tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanmamıştır. Dilekçeler aşaması tamamlanmaksızın ve taraflar duruşma gününden haberdar edilmeksizin yapılan duruşmada dosyanın işlemden kaldırılması ve süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ve bu itibarla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olup doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi