3. Hukuk Dairesi 2018/7949 E. , 2019/3113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılar ile arasında abonelik sözleşmesinden kaynaklanan toplam 126.281,86 TL borçlarını davalıların bugüne kadar ödemediklerini beyanla, 21/12/2011 tarihi itibari ile 126.281.86 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; yasal süresi içinde cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
Mahkemece; "davacının alacak talebini içerir davasının kısmen kabulüne, 32.191,35 TL asıl alacak ve 83.103,79 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 115.295,14 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ...ile Aksis Turz. Dan. Tic. Ltd. Şti "nden tahsili ile davacı İski Genel Müdürlüğü"ne verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 30.03.2017 gün 2017/121 Esas, 2017/4305 Karar sayılı ilamı ile " ...davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz ettiği, ancak mahkemenin davacının rapora itirazını reddettiği, itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle mahkemece davacı vekilinin rapora itirazlarını karşılar biçimde önceki bilirkişi kurulu dışında oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği " gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; mahkemece, bozmadan sonra alınan bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda;davacının sunduğu hizmetler karşılığı alması gereken yasal ücretler ve fer"ileri olmak üzere 113.869,25 TL alacağı bulunduğu davalıların bu bedelden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi
ile birlikte abone ve fiilen kullanıcı sıfatıyla birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 113.869,25 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; abone ve fiili kullanıcıya yöneltilen alacak davasıdır.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- “Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde, Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka,taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da ‘aleyhe hüküm verme yasağı’ denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir.” (Prof.Dr.Baki Kuru,Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737)
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece verilen ilk kararda 32.191,35 TL asıl alacak ve 83.103,79 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 115.295,14 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, anılan bu karar sadece davacı tarafından temyiz edilmiş ve yukarıda anılan nedenler ile bozulmuştur. Bozmaya uyulduktan ve bozma gerekleri yerine getirildikten sonra bu defa yasal ücretler ve fer"ileri olmak üzere toplam 113.869,25 TL alacağın tahsili yönünde karar verilmiştir. Oysa, önceki karar davalı tarafından temyiz edilmemiş olduğundan o kararda hükmedilen miktar davacı yararına kazanılmış bir hak oluşturmuştur.
Bu itibarla; mahkemenin davacı yararına kazanılmış hakkı ihlal ederek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının REDDİNE, hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına re"sen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.