Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19973
Karar No: 2014/22056
Karar Tarihi: 03.11.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/19973 Esas 2014/22056 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/19973 E.  ,  2014/22056 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Akçakoca Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Tarihi :18.04.2014
    No :2011/515-2014/145

    Dava, hizmet tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, 15.01.1984–15.07.1984 tarihleri arasında geçen sürelerinin sigortalı hizmet olarak sayılmasını ve 05.09.2011 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanmasını talep eden davacı hakkında Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmaktadır.
    Hizmet tespiti talebi yönünden, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Dava dosyasından, davacının davalının yeğeni olduğu, amcasının 31.07.1984 tarihinde kanun kapsamından çıkan inşaat işyerinden 15.01.1984 tarihinde verilen işe giriş bildirgesinin olduğu anlaşılmakta ise de, salt işe giriş bildirgesinin verilmesinin hizmet tespiti davasının kabulü sonucunu doğuramayacağı, aslen tespit isteyen davacının fiili çalışmalarının, mahkemece öncelikle yazılı delil varsa bu şekilde, yok ise, dinlenecek bordrolu ve emniyet veya zabıta aracılığıyla tespit edilecek tarafsız
    nitelikteki komşu işveren ve işyeri tanıklarının dinlenilmesi suretiyle sonuca varılması gerektiği Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarındandır.(YHGK’nun 01.06.2011 günlü 2011/307 E -2011/366 K sayılı, 21.09.2011 günlü ve 2011/527 E-2011/552 K sayılı ilamları)
    Eldeki davada, hizmetlerinin tespitini istediği inşaatın 05/01/1989 tarihli yapı ruhsatında yapı sahibi olarak davacının adının geçtiği anlaşılmakta olup, davalı Kurum lehine yazılı delil oluşturan bu belge karşısında öncelikle, davacının işvereni olarak görünen amcası arasındaki akrabalığı da dikkate alınarak, aralarında bir ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bu kapsamda davacının kendi nam ve hesabına çalışıp çalışmadığı veya işveren vekili olup olmadığının belirlenebilmesi amacıyla, öncelikle, inşaata ait tapu kayıtları celpedilmeli, bu kayıtlarda davacının müteahhit sıfatının olup olmadığı ve inşaatın sahibinin kim olduğu hususuları da belirlenmek suretiyle işverenin tespit edilmesi ve sonucuna göre, komşu işyerlerinden ve bordrolu tanıkların dinlenilmesi suretiyle hüküm kurulması, davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığının belirlenerek, inceleme yapılmışsa belgelerin getirtilmesi, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliğinin nazara alınması, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu hususun, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılardan Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi