
Esas No: 2019/801
Karar No: 2021/4667
Karar Tarihi: 10.11.2021
Danıştay 7. Daire 2019/801 Esas 2021/4667 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/801
Karar No : 2021/4667
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Madeni Yağ Nakliyat ve İnşaat Malzemeleri İmalat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2011 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2011 yılının Aralık dönemine ait özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, davacının muhtelif firmalardan aldığı baz yağ ile müstahzarları, tecil-terkin kapsamında taahhüt ettiği ürünlerin üretiminde kullanmadığı belirtilerek özel tüketim vergisi tutarlarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında tahsilinin gerektiği hususuna değinildiği, bu noktada faturalara konu emtiaların alınıp alınmadığı ya da fatura muhteviyatlarının sahte olduğu yolunda herhangi bir iddia ve tespite yer verilmediği, emtiaların niceliği ve niteliği ile ilgili fiili bir tespitte bulunulmadığı; %70 oranının üzerinde baz yağı bileşeni içeren emtiaların davacının üretmeyi taahhüt ettiği emtialardan olmadığı kanaatine gümrük tarife istatistik pozisyonu izahnamesi yorumlanarak ve davacının da aralarında bulunduğu organizasyon dahilinde hareket ettikleri ileri sürülen firmaların üretim faaliyetlerinin gerçek dışı ve yanıltıcı olduğu varsayımından hareketle ulaşıldığı, ihtilaflı dönemlerde davacı nezdinde fiili bir tespitte bulunulmadığı, üretilen mamulün kimyevi analizinin yapılmadığı, sarf edilen elektrik miktarı ve çalışan işçi sayısına yönelik değerlendirmelerin de, davacının hiçbir üretim faaliyetinde bulunmadığı iddiasıyla bağdaşmadığı; davacının ürettiği mamullerin alıcıları nezdinde karşıt incelemede bulunulmamasının da vergi incelemesini eksik kıldığı, bu haliyle davacı şirketin hiç bir üretim faaliyetinin olmadığı hususunu açık ve net olarak ortaya koymaktan uzak nitelikteki, eksik incelemeye dayalı vergi inceleme raporuna dayanılarak tecil-terkin şartlarının ihlal edildiğinden bahisle davacı adına tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen tecil-terkin uygulamasıyla ilgili olarak üretmeyi taahhüt ettiği emtiayı üretmediğinin tespit edildiğinden bahisle, düzenlenen ödeme emrine konu özel tüketim vergisi borcu, idarece terkin işleminin gerçekleştirilmemesi nedeniyle doğduğundan terkin talebinin yerinde görülmediği hususunun mükellefe bildirilmesi ve alacağın vadesinin belirlenmesi, icrailik niteliği taşıyan söz konusu işleme karşı dava açma hakkının tanınması, süresi içerisinde dava açılmaması ya da dava açılmakla birlikte yargı yerince işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi durumlarında, tecil edilen verginin tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi gerekmekte iken, davacı adına 6183 sayılı Kanun'un 37. madesi uyarınca işlem tesis edilerek tebliğ edilmeksizin düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tecil-terkin şartlarını ihlal etmesi nedeniyle 4760 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ödeme emrinde belirtilen tutar kadar özel tüketim vergisinin gecikme zammı ile birlikte davacıdan tahsil edilmesi gerektiği, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarının ve vergi tekniği raporunun e-tebliğ kapsamında tebliğ edilmesi üzerine davacının ödeme emrine konu amme alacağının gecikme zammı ile birlikte tahsil edilebileceğinden haberdar olduğu, ayrıca söz konusu amme alacaklarının tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilip tebliğ edildiği, ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun'a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmının, teminat alınmak suretiyle tecil olunacağı, söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan verginin terkin edileceği, bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutarın, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği, ancak, tecil edilen verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen mücbir sebepler dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu verginin, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun'un 48. maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan Kanun hükümleri dava konusu olayla birlikte değerlendirildiğinde; tecil-terkin şartlarının ihlali halinde, beyanname üzerine tahakkuk eden, ancak, 4760 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında yapılan teslimler nedeniyle taahhüt edilen üretimde kullanılan girdilere isabet eden vergiler tecil edildiğinden, bu girdilerin üretimde kullanılmadığının tespiti halinde, Kanun'da, bunlara isabet eden vergilerin 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunacağı öngörüldüğünden aynı Kanun'un 37. maddesi uyarınca vade tayinine gerek bulunmayıp doğrudan ödeme emri ile takibata geçilmesi Kanun gereğidir.
Bu durumda, 4760 sayılı Kanun kapsamında, tecil terkin uygulamasının ihlal edildiğinin tespiti halinde yukarıda açıklandığı üzere 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca işlem yapılmasına gerek bulunmadığından uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.