
Esas No: 2018/1981
Karar No: 2021/4632
Karar Tarihi: 10.11.2021
Danıştay 7. Daire 2018/1981 Esas 2021/4632 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1981
Karar No : 2021/4632
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Petrol Ürünleri Madeni Yağlar Sanayi Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen 2009 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları ile gecikme faizi ve yargı harcının tahsili amacıyla kanuni temsilcinin mirasçısı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K... sayılı kararıyla, Mahkemelerince verilen ara karar üzerine gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirkete ait, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, ... Mevkii, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesine, anılan taşınmaz üzerinde bulunan binaya, iki adet çekici ve iki adet römork üzerine haciz uygulanmasına karşın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 3, 54, 88, 90 ve 91. maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun işlemler tesis edilmediği, dolayısıyla amme alacağının, asıl borçlu şirketin malvarlığından anılan Kanun'un öngördüğü usule uygun olarak tahsil edilemediğinin veya tahsil edilemeyeceğinin ortaya konulmadığının anlaşılması karşısında, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Petrol Ürünleri Madeni Yağlar Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait mal varlığına ilişkin bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, ... Mevkii, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesi ve üzerindeki binanın değerinin, Kayseri Vergi Dairesi Satış Komisyonunun ... tarih ve ... No'lu değer tespit kararına göre 900.000,00 TL, 2016 yılı emlak vergisi değerinin ise 642.289,04 TL olduğu, servis notu bilgilerinden, iki çekici, bir römork ve bir damperden oluşan araçların toplam değerinin ise haciz tutanağına göre 375.000,00 TL olduğu ve banka hesabında 101.277,95 TL bulunduğu, şirketten tahsil edilemeyen ödeme emrine konu amme alacağının ise 13.026.305,51TL olduğu dikkate alındığında, şirketin malvarlığının, amme alacağını karşılamaktan uzak olduğu anlaşıldığından, şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmaları sonucu borcun şirketten tahsil edilemeyeceğinin ortaya konulmuş olması nedeniyle kanuni temsilcinin mirasçısı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsiline yönelik hukuki yolların tüketilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. ... TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz başvurusu, ... Petrol Ürünleri Madeni Yağlar Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait 2009 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin amme alacağının anılan şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığından bahisle kanuni temsilcinin mirasçısı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali yolunda verilen mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunu kabul ederek anılan kararın kaldırılmasından sonra davayı reddeden bölge idare mahkemesi kararının bozulması istemiyle yapılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesine, 04/06/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle eklenen beşinci ve altıncı fıkraların Anayasa'nın 2. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi istemiyle Danıştay Dördüncü Dairesince Anayasa Mahkemesine başvurulmuş; ... Mahkemesinin, ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla söz konusu düzenlemelerin Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olduğu belirtilerek iptallerine karar verilmiştir. Mahkeme, altıncı fıkranın Anayasa'ya aykırılığı yönündeki itirazın incelenmesinde, 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesindeki farklılığa dikkat çekmiş, her iki Kanunun aynı maddi olaya uygulanabilmesinin, bu düzenlemelerden hangisinin uygulanacağı hususunda hukuki belirsizliğe neden olduğu gerekçesiyle düzenlemeyi iptal etmiştir.
6183 sayılı Kanun'a, 4108 sayılı Kanun'la mükerrer 35. maddenin eklenmesiyle, Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacakların ödenmesinden 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca sorumlu olan kanuni temsilcilerin, diğer amme alacaklarının ödenmesinden de eklenen hükümdeki esaslara göre sorumlu olmaları amaçlanarak, bu hususta mevcut olan boşluk giderilmiştir. 4108 sayılı Kanun'la Vergi Usul Kanununda da bir kısım maddelerde değişiklik getirilmesine karşın, 213 sayılı Kanun'un 10. maddesinde herhangi bir değişikliğe gidilmemiş, madde metni tümüyle korunmuştur.
Esasen; 6183 sayılı Kanun'a eklenen mükerrer 35. maddeyle mevcut boşluk giderilmekle birlikte, söz konusu madde ile 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi arasında kanuni temsilciden aranılacak alacağın niteliği ve kanuni temsilcinin sorumluluğunun kapsam ve şartları noktasında farklılıklar bulunduğu tartışmasızdır. Kanuni temsilcilerin adına 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca yürütülecek takibatta "kanuni temsilcinin yasal vergisel ödevin yerine getirilmemesinde kusurunun bulunması" ve "alacağın asıl borçludan kısmen veya tamamen alınamamış olması" şartlarının birlikte gerçekleşmesi koşulunun bulunmasına karşın, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesi kapsamında yürütülecek takibatta "alacağın tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması'' yeterli görülmüş, temsilcinin kusuru aranmamıştır.
Öte yandan, madde metinleri ifade bakımından birbirine benzerlik gösterse de; amme alacağının asıl borçlunun mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması, 6183 sayılı Kanun'da öngörülen takip yollarının tümünün tüketilmesini ve bu bağlamda asıl borçlunun elindeki mevcut mal varlığının tasfiye edilerek idareye aktarılmasını gerektirmemekte ve asıl borçluya ait mal varlığının değerinin tespitinden sonra tahsil edilemeyeceği anlaşılan kısım için (kamu borçlusuna ait malın satışı beklenilmeksizin) kanuni temsilci hakkında derhal takibata geçebilme imkanı getirmektedir. Bu haliyle, idarenin kamu alacağının ödenmesinde ikincil derecede sorumlu olan kanuni temsilcinin mülkiyet hakkına müdahale etmesini kolaylaştırmaktadır. Anayasa'nın 13 ve 35. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına ancak kanunla müdahale edilebileceği dikkate alındığında mülkiyet hakkına müdahaleyi kolaylaştıran bu belirlemenin evleviyetle kanunda açıkça ve belirli bir biçimde yer alması gerektiğinde şüphe bulunmamaktadır.
Oysa, idarece kabul edildiği gibi, kanuni temsicinin sorumluluğu noktasında "213 sayılı Kanun'un 10. maddesinin"; takibata konu alacağın niteliği hususunda ise, "6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinin" dikkate alınması durumunda, 213 sayılı Kanun'da takibata konu edilecek alacağın niteliğinin açıkça ve sınırlı bir biçimde "mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar" olarak belirlendiği gözetildiğinde, kanuni temsilci adına düzenlenen ödeme emrinin yasal dayanağı bakımından hukuki belirsizliğe neden olmaktadır. Bu hukuki belirsizlik ise Anayasa'nın 13 ve 35. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına ancak hukuken belirli bir kanun hükmüyle müdahale edileceğine ilişkin anayasal uygulamaya aykırılık oluşturacaktır. Nitekim; "kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği anlaşılan" lafzının 213 sayılı Kanun'da yer almamasına rağmen, bu ifadenin 213 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yer verilen yorum yöntemleri aşılarak 213 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları için de uygulanması Anayasa'nın 73. maddesinde, vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği ve kaldırılacağına ilişkin verginin kanuniliği ilkesine de uygun düşmeyecektir.
Bu bakımdan, koşulların oluşması halinde ödeme emri içeriği alacak nedeniyle ve kusurlu sorumluluk ilkesi gereğince 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca sorumluluğuna gidilmesi mümkün olan kanuni temsilcinin mirasçısı sıfatıyla davacı adına, asıl amme borçlusu şirketin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığının kabulü suretiyle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından, temyize konu kararın, yukarıda açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.