7. Hukuk Dairesi 2015/811 E. , 2015/3184 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 20/12/2012
Numarası : 2012/696-2012/1065
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davalıların ... adi ortaklığı adı altında Erbil Havalimanı inşaatını üstlendiklerini, davacının 27.05.2005 tarihinde işe başlayıp 20.07.2007 tarihinde işten çıkarıldığını, fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatilinde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının 14.05.2005 tarihinde çalışmaya başladığı işyerinden 19.08.2007 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, fazla mesai ve izin ücretlerinin kendisine defaten ödendiğini ve bunun üzerine davacının müvekkilini ibra ettiğinden fazla mesai, yıllık izin, genel tatil ve hafta tatili alacağı taleplerinin reddi gerektiğini, davacının Irak mevzuatına göre resmi ve dini tatil olan günlerde çalıştırılmadığını, talebin buna göre değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunması nedeni ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen diğer alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine 9.Hukuk Dairesi tarafından kısa kararın usulune uygun olmaması nedeni ile bozulmuş, mahkeme bozma kararına uymuş, usuli eksikliği gidermiş ve bozma öncesi delillere göre davanın yeniden kısmen kabulüne karar vermiştir.
İş sözleşmesinin feshi ihtilaflıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalılar tarafından haksız olarak işten çıkarıldığını iddia etmiş, davalılar vekili ise, davacının istifa ederek işten ayrıldığını savunmuştur. Davacı vekili istifa dilekçesi ve ibranamenin ibrazından sonra imza inkarında bulunmamış, ibranamenin fesihten önceki tarihe ait olması nedeni ile geçerli olmadığını ileri sürmüş, ıslah dilekçesinde ise feshe ilişkin iddiasını değiştirerek fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti ile yıllık izin ücretinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir.
Dosya içindeki davacının imza inkarında bulunmadığı el yazısı ile yazılmış 13.08.2007 tarihli dilekçede aynen “24/5/2007 tarihinden bu yana çalışmaktayım. Şu andan itibaren ailevi sorunlarımdan dolayı istifa dilekçemi yazıyorum. Kısa zamanda işlerimi görüp tekrar istenildiğinde gelebileceğimi şimdiden bilgilerinize arz ederim. İş hakkımın 20/8/2007 tarihinde bitip hesap kesimini bilgilerinize arz ederim.” yazılıdır. Yine davacının imza inkarında bulunmadığı 19.08.2007 tarihli ibranamede kıdem ve ihbar tazminatının yer almadığı görülmektedir. Yani ibraname ile savunma çelişmemektedir. İbranamenin 19.08.2007 tarihli olması davacının istifa dilekçesi karşısında sonuca etkili değildir. Davacı istifa dilekçesinde iş sözleşmesini ailevi nedenlerle feshettiğini bildirdiğinden ve fesih sebebi konusunda kendisini sınırlayıp bağladığından artık davacının fesih konusundaki ıslahına itibar etmek mümkün olmadığı gibi, ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğundan bahisle haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğini kabule de imkan yoktur. Bu nedenle davacının kıdem tazminatı talebinin de reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile kabulü hatalı olmuştur.
3-Fazla mesai ücreti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı fazla mesai yaptığını iddia ederek fazla mesai ücreti talep etmiş, tanık anlatımlarına göre hesap edilen fazla mesai ücreti hüküm altına alınmıştır.
Dosya içinde bulunan imzalı ve davacının imzasını inkar etmediği bordroya göre davacıya çıkışla birlikte 2006/9-10-11-12, 2007/1-2-3-4-5-6-7-8. aylardaki toplam fazla mesaisi karşılığında 214 saat üzerinden fazla mesai ücreti ödenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 214 saatlik fazla mesai ücreti hesap edilen toplam fazla mesai ücretinden mahsup edilmiş ise de, ödenen fazla mesai ücreti döneminin yani hangi aylara ilişkin olduğunun bordroda gösterilmesi, davacının ihtirazi kaydının bulunmaması ve daha çok fazla mesai yaptığını yazılı delille ispat edememesi nedeni ile fazla mesai ücreti hesap edilirken 2006/9-10-11-12, 2007/1-2-3-4-5-6-7-8. ayların hesaplamada dışlanması gerekirken mahsubu doğru olmamıştır.
4-Öte yandan pasaport kayıtlarına ve bilirkişinin tespitine göre davacı 112 gün Türkiye"de kalmış, Irak"taki işyerinde çalışmamıştır. Bu günlerin fazla mesai ve milli bayram-genel tatil çalışma ücretleri hesap edilirken dışarıda tutulması gerekirken bu günler dışlanmadan hazırlanan rapora göre karar verilmesi de ayrı bir bozma nedenidir.
Yapılacak iş, yukarıda yazılı 3 ve 4 numaralı bozma nedenleri ile ilgili ek hesap raporu almak ve diğer deliller ile birlikte değerlendirerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
O halde davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.