(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/852 E. , 2021/3840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, "TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması" gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 07.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 124,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ne, bu bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davalı Hazine vekili, ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, zilyetlikle taşınmaz iktisabı için TMK’nın 713/1. maddesinde belirtilen tüm koşulların birlikte gerçekleşmiş bulunması gerekir. Kanun koyucu zamanaşımı ile taşınmaz iktisabı için gerekli koşulları tahdidi biçimde saymış olup, bu koşullardan biri de zilyetliğin "nizasız (davasız)" sürmesidir. Zilyet aleyhine açılan mülkiyet ve el atmanın önlenmesi istemini içeren davaların niza (çekişme) sayılacağı şüphesizdir. Somut olayda; davacı ... aleyhine eldeki davanın konusu taşınmaza ilişkin olarak el atmanın önlenmesi istemiyle ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/503 Esas, 2013/492 Karar sayılı dava dosyasıyla açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, ...’in taşınmazda vaki müdahalesinin men"ine hükmedilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Ne var ki Mahkemece, bahsi geçen dava dosyasında yer alan fen bilirkişi raporundan istifade edilmek suretiyle davacı yanın müdahalesinin men"ine hükmedilen taşınmaz bölümü krokisinde gösterilmek suretiyle, bu bölüm yönünden niza tarihine kadar davacı yararına iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilmemiş, öte yandan el atmanın önlenmesi davasına konu bölüm dışında kalan yer bakımından ise, taşınmazın niteliği duraksamasız biçimde belirlenmemiş, taşınmazın öncesinin ne olduğu, bu bölümün kadim yol olup olmadığı, ilk olarak ne zaman, kim tarafından ve hangi şekilde zilyet edildiği hususlarında maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı beyan alınmamış, ayrıca davaya konu taşınmazın niteliği hususunda yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarıyla yetinilmiş olup, bu beyanlar komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanağı kayıtlarla ve ayrıca bilimsel esaslara uygun bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliği hususunda rapor alınmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmazın ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, öncesinin yol olup olmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla, kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı ve bu beyanlar komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, toprak yapısı itibariyle yol niteliğinde olup olmadığı, zeminde hangi amaçla kullanıldığı hususlarını kesin olarak belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/503 Esas, 2013/492 Karar sayılı dava dosyasındaki krokiden istifade edilmek suretiyle, daha evvel davacı aleyhine sonuçlandırılıp kesinleşen meni müdahale davasına konu taşınmaz bölümünü gösterecek biçimde, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlenmesi istenilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, somut verilere ve bilimsel esaslara göre hazırlanan teknik raporlarla denetlenmeli ve böylelikle davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerindeki imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.