7. Hukuk Dairesi 2015/8460 E. , 2015/3187 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 18. İş Mahkemesi
Tarihi : 31/01/2013
Numarası : 2011/571-2013/22
Davalı A.. B.. adına vekili Av. ... Ankara 18. İş Mahkemesi"nden verilen 31.01.2013 gün ve 2011/571 Esas 2013/22 Karar sayılı karara ilişkin Dairemizin 20.11.2013 gün ve 2013/12495 Esas ve 2013/19749 Karar sayılı ONAMA kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek, maddi hatanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Dairemiz kararında maddi hata yapıldığına dair dilekçede davalı vekili, mahkemenin görevli olmadığını idari yargının görevli olduğunu, bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, 9. ve 22. Hukuk Daireleri"nin bu hususta kararları bulunduğunu bu nedenle onama ilamının maddi hataya dayandığını belirtmiştir.
Davacının işçi olup olmadığı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesinde “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur, hükümleri yer almaktadır.
Bu maddeye istinaden çıkarılan Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli Veya Ek Ders Görevi İle Görevlendirilecek Uzman Ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmeliği"n 5/2 maddesi uyarınca da, uzman ve usta öğreticilerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca 02/12/1998 tarihli ve 98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda belirtilen miktarda ek ders görevi verilebileceği belirtilmiştir.
Dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinde, davacının davalı A.. B.. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Engelliler Ve Rehabilitasyon Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Görme Engelliler Bilim Teknoloji Merkezi"nde rehber ve usta öğretici olarak 15/01/2009-15.06.2011 tarihleri arasında çalıştığı, 15.01.2009-14.12.2009 dönemi için 27.11.2008 tarih ve 2665 karar 5030 kayıt sayılı, 15.12.2009-14.12.2010 dönemi için 12.11.2009 tarih ve 3358 Karar 5955 kayıt sayılı, 15.12.2010-14.12.2011 dönemi için 2.12.2010 tarih ve 2084 Karar 5215 kayıt sayılı A.. B.. Encümen kararlarına istinaden atamasının yapılarak anılan merkezde çalıştırıldığı, atamanın 657 sayılı Yasa"nın 89.maddesine göre yapılıp davacının imzaladığı taahhütnamelerde ücretinin 657 sayılı 176.maddesine göre belirlendiği ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89. maddesine uygun olarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararlar uyarınca Maliye Bakanlığınca belirlenen ders ücretleriyle ödendiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtelim ki, davacının sosyal güvenlik yönünden Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilişkilendirilmiş olması tek başına davacının işçi olduğu anlamına gelmez.
Öte yandan Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 30.09.2013 tarih 2013/851 Esas 2013/1277 Karar sayılı kararında yine A.. B.."nin açtığı BELMEK kurslarında Sim Sırma-Nakış Usta Eğiticisi olarak çalışan bir çalışanın açtığı davaya ilişkin olmak üzere çıkan olumlu görev uyuşmazlığında çalışanın işçi olduğu ve adli yargının ve iş mahkemesinin görevli olduğu yönünde karar verilmiş ise de, değerlendirmenin somut olay bazında ve dosya içindeki delillere göre yapıldığı, sadece taahhütnamenin irdelendiği, dosya içinde bu dosyadaki gibi encümen kararı bulunup bulunmadığının bilinmediği, encümen kararı ile görevlendirme halinde durumun ne olacağı konusunda açıklama ve saptama bulunmadığı anlaşıldığından ilke kararı mahiyetinde olmayan Uyuşmazlık Mahkemesi"nin anılan kararının bağlayıcı nitelikte olmadığı açıktır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
Davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerekir. Aradaki hukuki ilişki iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemez.
Bu nedenle davacının A.. B.. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı"nın teklifi ve belediye encümeninin onayı ile 657 sayılı Yasa"nın 89.maddesine göre Milli Eğitim Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkındaki Yönetmelik hükümleri çerçevesinde atanması ve ücretinin de aynı yasanın 176.maddesi kapsamında belirlenmesi karşısında davacının işçi olmadığı, statü hukukuna tabi çalıştığı, adli yargının ve iş mahkemesinin görevli olmadığı, daire kararının maddi hataya dayandığı görülmekle ortadan kaldırılmalı ve uyuşmazlığın çözüm yeri adli değil idari yargı yeri olduğundan yargı yolu yanlışlığı nedeniyle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Dairemizin 20.11.2013 gün ve 2013/12495 Esas 2013/19749 Karar sayılı ONAMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.