Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/359
Karar No: 2018/4965
Karar Tarihi: 21.06.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/359 Esas 2018/4965 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/359 E.  ,  2018/4965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/09/2008 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 19/06/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı şirket vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı kurum adına köprülü kavşak, su drenaj kanalı ve imar yolu yapımları nedeniyle imalatlar yaptığını, bu imalatlar sırasında davalı kuruma ait hatların zarar görmemesi için deplaseler yapıldığını, yapılan masrafların davalı tarafından karşılanması gerektiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, alacak isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; 14/06/2013 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, verilen karar Dairemizin 21/10/2014 günlü ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, davacı vekili bozma kararından sonra 12/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi vermiş, bu kez mahkemece ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnası olup, 1086 sayılı HUMK"un 83 ve devamı, 6100 sayılı HMK"nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması gerektiği öngörülmüş, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 04/02/1948 gün, 1944/10 esas, 1948/3 karar ve 06/05/2016 gün, 2015/1 esas, 2016/1 sayılı kararları ile de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiştir. Şu durumda bozma ilamından sonra yapılan ıslah ile arttırılan alacak isteminin kabulü yasal düzenlemeye ve içtihadı birleştirme kararına aykırıdır. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya ve davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 21/06/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, kurum zararına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dairemizin değerli çoğunluğu tarafından, bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağına dair içtihadı birleştirme kararına aykırılıktan dolayı, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere;
    6100 sayılı HMK"na 31/03/2011 tarihinde eklenen geçici 3. maddesiyle“Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür.
    Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasının sürdürüleceği şeklinde düzenleme yer almıştır.
    Değişiklikten önceki HMK"nın 439. maddesinde, temyiz mahkemesi iki tarafın temyiz ve cevap dilekçelerinde yazılı bütün itiraz ve savunmalar hakkında gerekçe göstererek ret veya kabul şeklinde karar verip, bunları kararına yazmak zorunda olduğu gibi, temyiz mahkemesinin tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü sebeplerden ötürü de temyiz edilen kararı bozabileceği hükmü yer almaktadır..
    6100 sayılı HMK"nın 369/1. maddesinde ise; Yargıtay’ın, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebileceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, temyiz sebebi olarak ileri sürülmese dahi incelenmesi gereken hususlar söz konusudur.
    Özellikle HMK"nın değişiklikten önceki 439. maddesi dikkate alındığında, tarafların temyiz itirazlarının Yargıtay ilamında karşılanması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Dairemiz çoğunluğunca, bozmadan sonra ıslah olamayacağı gerekçesi ile karar bozulmuş, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığı vurgulanmıştır.
    Usule ilişkin bozmalarda, çoğu zaman tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeyebilir. Ancak, eldeki davada ıslah sadece dava dilekçesindeki miktarın artırılması istemine ilişkin olup tarafların başkaca temyiz itirazları mevcuttur ve incelenmelidir. Bu
    haliyle bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına katılmakla birlikte diğer temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle Dairemiz çoğunluğunun görüş ve kararına bu yönüyle katılmıyoruz. 21/06/2018










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi