22. Hukuk Dairesi 2016/15907 E. , 2019/13220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının genel müdür sıfatıyla çalışmakta iken usulsüz iş ve eylemlerde bulunduğu, haksız menfeat sağladığının tespit edildiği, hakkında şikayette bulunulduğu ve davacının 03.12.2010 günü tutuklandığını, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dava, davalı şirkette genel müdür olarak görev yapan davacının hizmet akdinin haksız feshedildiği iddiasıyla kıdem tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunu"nun 25/2 maddesi (e) bendi gereğince 23/12/2010 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini savunmasına rağmen Mahkemece, davacı işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın aynı Kanunun 17. maddesinde sözü edilen bildirim süresini aşması durumunda işverenin derhal fesih hakkının olduğunun hükme bağlandığı, davacının 03/12/2010 tarihinde tutuklandığı ve henüz bildirim süresi dolmadan 23/12/2010 tarihinde iş akdinin feshedildiği yine ceza davasında davacının beraat ettiğide göz önüne alınarak işverence yapılan feshin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı şirketin davacıya hitaben gönderdiği, 27.12.2010 tarihli yazı ile “ T.C Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 23.12.2010 tarih ve 3705 sayılı yazıları gereği 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 5983 Sayılı Kanun ile değiştirilen 90. maddesi gereğince görevinize tedbiren son verilmiştir." iş akdinin fesh edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 342. maddesinde, anonim şirket genel müdürlerinin iş görme edimini yerine getirmemiş olması halinde, şirket yönetim kurulu üyeleri ile aynı hükümlere tabi tutularak sorumlu olacağının kabul edildiği belirtilmiş ise de, açılan davanın genel müdürün sorumluluğundan kaynaklanan bir dava olmadığı, davacının genel müdür sıfatı ile hizmet akdi ile davalı şirkette çalıştığı ve davanın davacı işçi tarafından şirkete karşı açılan kıdem tazminatı alacağı istemi üzerine olduğu anlaşıldığından, iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin temyiz isteminde belirttiği, ... 3.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/66 Esas sayılı dosyasının ise kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Mahkemece, ceza dosyasında davacıya isnat edilen eylemler ile davacının iş akdinin feshine dayanak teşkil eden eylemlerin aynı olup olmadığı konusunda işin esasına girilerek inceleme yapılmadan yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.