Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/4840
Karar No: 2021/4672
Karar Tarihi: 10.11.2021

Danıştay 7. Daire 2018/4840 Esas 2021/4672 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4840
Karar No : 2021/4672

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı adına ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... A.O. adına tescilli ... sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem gören ... tarih ve ... sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalarla ilgili olarak dahilde işleme rejiminin ihlal edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen vergiler ve kesilen cezaların tahsili amacıyla şirket yöneticisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'nce ... sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında gümrük muafiyetli olarak ithal edilen hammadde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinin ihraç edilen mamüller bünyesinde kullanılmaması nedeniyle fiili ithalatı gerçekleştirilmeyen eşyanın gümrük vergilerinin tahsil edilmesinin talimatlandırılması üzerine davalı idarece 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin şirketin adresinde bulunmaması nedeni ile tebliğ edilememesinden dolayı ilanen tebliğ edilmek üzere Basın İlan Kurumuna gönderildiği ve 20/02/2016 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ödeme süresi içerisinde ödeme yapılmaması üzerine kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin 27/05/2016 tarihinde ilanen tebliğ edilmesini müteakip haciz varakası düzenlendiği, yapılan mal varlığı araştırması sonucunda kamu alacağının şirketten tahsili imkanı kalmadığının tespit edildiğinden bahisle davacının da aralarında bulunduğu şirket yönetim kurulu başkanı ve yardımcıları adına ödeme emirleri düzenlendiğinin anlaşıldığı, olayda şirket adına tebligat yapılabilecek olan şirket yönetim kurulu başkan ve yardımcılarının adreslerinin davalı idarece tespit edilebilecek durumda olduğu, nitekim daha sonra söz konusu kişilere kendi adlarına idarece tebligatlar çıkarıldığı, şirket hakkında düzenlenen ödeme emrinin ilanen tebliğ edilmeden önce şirketin yönetim kurulu üyelerine tebliğ edilmeye çalışılmadığı, bu durumda asıl borçlu şirket yönünden ortada kesinleşmiş bir amme alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : ... sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında hesaplanan işlem gören gümrük giriş beyannamesi içeriği eşya ile ilgili olarak tahakkuk ettirilen vergiler ve para cezalarının davacının, yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu asıl borçlu şirketten tahsil edilememesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 201. maddesinde, süresi içinde ödenmeyen kesinleşmiş gümrük vergileri hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; 6183 sayılı Kanun'un 8. maddesinde de, hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin tatbik olunacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ Evrakının Teslimi" başlıklı 102. maddesinin olay tarihindeki yürürlükte olan şeklinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın, posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı; muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde, posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği; muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde, keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliğinin tebliğ alındısına yazılarak, altının beyanı yapana imzalatılacağı, imzadan imtina ederse, tebliği yapanın bu ciheti şerh ve imza edeceği ve tebliğ edilemeyen evrakın, çıkaran mercie iade olunacağı; bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkarılacağı; ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olursa, tebliğin ilan yolu ile yapılacağı; yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemlerin, komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, asıl borçlu şirket hakkında 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işleme ilişkin tebligatın "muhatap adresten adres bırakmadan ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediği" şerhi düşülerek iade edilmesi üzerine ilanen tebliğ cihetine gidilmişse de; sadece posta memurunun isim ve imzasını ihtiva eden, 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinde sayılan kişilerden herhangi birisinin isim ve imzasını taşımayan, anılan şerhe dayanılarak, posta yoluyla tebliğin gerçekleştirilemediğinden ve ilanen tebliğ koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden, asıl borçlu şirket nezdinde kesinleşmiş ve vadesinde ödenmemiş bir amme alacağının bulunmadığı sonucuna ulaşılması karşısında şirket yöneticisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi