7. Hukuk Dairesi 2015/4063 E. , 2015/3211 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 05/03/2014
Numarası : 2013/268-2014/76
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2– Davacı belirsiz süreli iş akdi ile davalıya ait iş yerinde çalışırken iş akdinin işçi fazlalığı gerekçesiyle haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, hiçbir işçilik hak ve alacağının kendisine ödenmediğini, çalışma devam ederken davacıya kıdem ihbar ve benzeri tazminatlar adı altında ödeme yapılmış gibi gösterildiğini, ancak bu yatırılan paraların tekrar davacıdan geri istendiğini, davacının bu parayı iade etmemesi üzerine işten çıkarıldığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin fazla mesai hafta tatili ve bayram tatili alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacının davalı işyerinde şoför olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili delil listesinde tanık beyanları yanında takograf kayıtlarına dayanmış olup bu hususta Mahkemece bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilgili kayıtlar üzerinde alanında uzman bilirkişi tarafından inceleme yaptırılmalı ve davacının çalışma süreleri tespit edilerek kayıtların bulunduğu dönem için bu kayıtlara göre kayıtların bulunmadığı dönemler için ise tanık beyanlarına göre fazla mesai ücret alacağı hesaplanmalıdır. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.