(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/873 E. , 2021/3842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazların tespitlerine esas alınan 26.07.1971 tarih 298 ve 299 sıra numaralı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile bu tapu kayıtlarının oluşumuna esas belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile dayanakları getirtilip dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte her bir taşınmaz başında tespit dayanağı tapu kayıtlarının tek tek yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle uygulanması, fen bilirkişisinden tapu kaydı haritası ile kadastro paftası haritası ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanmak suretiyle tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir krokili rapor alınması, tapu kaydının haritasının fenni sıhhatte uygun olmaması halinde ise sınırları itibariyle uygulanarak, kapsamlarının tek tek kroki de gösterilmesi, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlarda zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamlarının belirlenmesi, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınması, keşifte alınan beyanların komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmesi, ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazların eğimi, toprak yapısı ve zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadıkları konusunda bilimsel verilere dayalı rapor alınması, taşınmazların değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmesi, belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazların Hazine"ye ait tapu kayıtları kapsamında kalmaları halinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kayıtları kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunması halinde davacı yararına tespit tarihinden geriye doğru zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 116 ada 126 ve 204 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşacağından, bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça, dava konusu taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları, bu tapu kayıtlarının oluşumuna esas belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası, tablendikatif cetveli ve komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanakları getirtilmek suretiyle, komşu parsellere ait tutanaklar ve varsa dayanağı kayıtlardan da yararlanılmak suretiyle tapu kayıtlarının zemine uygulanması, çekişmeli taşınmazların Hazine"ye ait tapu kayıtlarının kapsamında kalmaları halinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kayıtları kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunması halinde davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinildiği halde, mahallinde yapılan keşifte bozma ilamında belirtilen hususlarda araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmazların hangi nedenlerle toprak tevzi çalışmaları sırasında Hazine adına belirtildiği, taşınmazların tespite esas tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı ve komşu parsellerin nitelikleri gözetilmeden, yalnızca zilyetlik durumuna göre karar verilmiş ve böylelikle bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların tespitlerine esas alınan ve toprak tevzi çalışmaları sırasında Hazine adına oluşturulduğu anlaşılan 26.07.1971 tarih 298 ve 299 sıra numaralı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile bu tapu kayıtlarının oluşumuna esas belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanakları Kadastro, Tapu, Tarım ve İl Özel İdare Müdürlüklerinden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte tespitin dayanağı tapu kayıtları tek tek yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle uygulanmalı ve fen bilirkişisinden, tapu kaydı haritası ile kadastro paftası haritası çakıştırılarak zemine uygulanması suretiyle tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir krokili rapor alınmalı; tapu kaydının haritasının fenni sıhhate uygun olmaması halinde ise kayıtta yazılı hudutları itibariyle uygulanarak, kapsamları tek tek krokide gösterilmeli, ayrıca taşınmazların belirtmelik tutanağında uygulandığı anlaşılan kayıtlar varsa (tapu kaydı, vergi kaydı vs.) bu kayıtlarda zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazların eğimi, toprak yapısı ve zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadıkları konusunda somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı rapor alınmalı; taşınmazların değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazların Hazine"ye ait tapu kayıtları kapsamında kalmaları halinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği; tapu kayıtları kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunması halinde davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.