11. Hukuk Dairesi 2019/3670 E. , 2020/1313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/2017 tarih ve 2016/461 E- 2017/482 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 16/05/2019 tarih ve 2018/1131 E- 2019/595 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2015/103107 sayılı, “ETİ MİOLA” ibaresini 30. sınıfta yer alan "Bisküviler, çikolatalar, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar, tatlılar, dondurmalar, yenilebilir buzlar." emtiasında tescil ettirmek için davalı TPMK"ya başvurduğunu, davalı şirket tarafından 2014/46263 numaralı 29, 30 ve 40. sınıflarda tescilli ‘MİOLEA’ markası mesnet gösterilerek müvekkiline ait marka başvurusuna itiraz edildiğini, TPMK YİDK’nın 17.11.2016 tarih ve 2016-M-11483 sayılı kararı ile ihtilaf konusu markaların 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi gereğince benzer bulunarak marka başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkiline ait “ETİ MİOLA” markasında yer alan şekil ve renk unsurlarının markaları bütünsel olarak farklı kıldığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkiline ait başvurunun reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK"nın 2016-M-11483 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkiline ait marka ile başvuru konusu ibare arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; dava konusu 2015/103107 sayılı "ETİ MİOLA" ibareli davacı markası ile davalıya ait 2014/46263 sayılı "MİOLEA" ibareli marka arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1/b maddesi anlamında benzerlik olduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, marka kapsamlarındaki malların aynı/benzer olduğu, bu nedenle fiilen markaların kullanıldığı sektörlerin bir öneminin olmadığı, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu, bu nedenle mahkemece bilirkişi raporu alınmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.