MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, taraflar arasında 30.04.2011 tarihinde gayrimenkul alım satımı hususunda ön anlaşma imzalandığını, davalıdan 22.000 TL kapora alındığını ve karşılığında teminat olarak senet verildiğini, taşınmazın davalı tarafa devredildiğini, bu nedenle senedin bedelsiz kaldığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye müvekkilinin bilgisi dışında "... ..."a 22.000 teminat senedi vermiştir. Tapuda teslim edilecektir" ibaresinin eklendiğini, müvekkili elinde bulunan nüshada teminat senedine ilişkin ibare olmadığını, senet üzerinde de teminat senedi olduğuna dair kayıt bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, senedin teminat olduğunu gösteren belgedeki isim yazısı ve imzanın davalıya ait olması karşısında takip konusu bononun davalının ödediği 22.000,00.-TL nedeniyle tapu devrinin temin için davacı satıcı tarafından teminat amaçlı düzenlendiği, taraflar arasında tapu devrinin gerçekleştiği konusunda uyuşmazlık da bulunmadığına göre teminat için düzenlenen bononun bedelsiz kaldığı, davalının kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 15. İcra Müdürlüğü"nün 2012/14062 esas sayılı takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince, mahkemece davaya konu bononun taraflar arasındaki taşınmazın satış ve devrinin gerçekleşmesi için teminat amacıyla verildiği, taşınmazın satışı gerçekleştiğinde dava konusu bononun teminat vasfını kaybettiği ve bedelsiz kaldığı, davalının bedelsiz kaldığını bildiği bonoya dayanarak icra takibine geçmiş olması sebebiyle kötüniyetli olduğu, bu nedenle İİK"nın 72/5 maddesi uyarınca davacı borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kötüniyet tazminatının reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 10/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.