Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/6788
Karar No: 2006/18409

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/6788 Esas 2006/18409 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Göksun A.H. (Aile) Mahkemesi tarafından verilen nafaka, manevi tazminat ve ücreti vekalet yönünden karar temyiz edilmiştir. Ancak mahkemenin verdiği hüküm ile tefhim ettiği karar arasında çelişki bulunduğundan ve hukuki varlık kazanmış bir karar olmadığından kararın bozulması ve yeniden karar oluşturulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 38/2 ve 388/11 maddelerine uygun şekilde hüküm verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri uyarınca mahkemenin kararının tefhim edilmesinde hüküm sonucunun tam olarak yazdırılıp duruşma tutanağına geçirtildikten sonra okunması gerektiği ve hükmün tefhimi zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucuyla yapıldığında gerekçeli kararın yazılması için on beş günlük süre tanındığı belirtilmiştir. Bu sebeplerle karar bozulmuştur.
2. Hukuk Dairesi         2006/6788 E.  ,  2006/18409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Göksun A.H. (Aile) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün nafaka, manevi tazminat ve ücreti vekalet yönünün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * taraflar tebligata rağmen gelmediler.İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Manevi tazminat ve nafaka yönünden kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
    # Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.

    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 26.12.2006 Salı
    KARŞI OY YAZISI
    “Davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına dair karar alenen okunup usulen anlatıldı” şeklinde kararın tefhim edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
    Çekişme nedir?;
    1. Sanki ortada “hukuki varlık kazanmış” bir karar varmışcasına hükmün “temyiz sınırlaması” yapılarak sadece “nafaka, manevi tazminat ve vekalet ücreti” yönünden kesinleşmediğinin, bu bölüm dışındakilerin “kesinleşmiş” olmasının kabulü,
    2.Sanki ortada “hukuki varlık kazanmış” bir karar varmışcasına hükmün manevi tazminat ve nafaka yönünden “çelişiyormuş” gibi bozma kararı verilmesi konusundaki değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.
    Oysa düşüncemize göre;
    Mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi gerekir. Mahkeme verdiği hüküm ile, hükmü ne şekilde tefhim ettiğini duruşma tutanağına yazmak zorundadır.(HUMK. m. l51/2) (Y2HD, 05.02.2002, 449-1320,, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: -Boşanma-2, s. 836)
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun, 3l56 sayılı kanunla değiştirilen, 38l. maddesi, hükümlerin ne şekilde tefhim edileceğini düzenlemektedir. Bu madde hükmüne göre, mahkeme, hazır olan tarafın iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararı tefhim eder.
    Kararın tefhimi, en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
    Zorunlu nedenlerle yalnız hükmün sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak on beş gün içinde yazılması gerekir.
    Bu hükümden anlaşılacağı gibi, mahkeme hükmünü gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okunması gerekir. Zorunlu nedenlerle hükmün gerekçesi ile birlikte tamamen yazılamadığı hallerde mahkeme sadece hüküm sonucunu tefhim etmekle yetinebilir.
    Hüküm sonucunun ne olduğu ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388. maddesinin 2.fıkrasında belirtilmiştir. Mahkeme " istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde" duruşma tutanağına geçirtip okumadan; "ekli karar tefhim edildi", "gerekçeli kararın mahkeme kaleminden alınmasına" veya benzeri şekilde tutanağa geçirilen beyanlarla hükmü tefhim etmiş sayılamaz.
    Yerel mahkeme son oturum tutanağında " boşanmalarına dair " demekle yetinmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388/ll. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamaz.
    Başka bir anlatımla Hakim Yargılamayı sona erdirdiği oturumda “hiçbir karar vermemiş” sayılır. Diğer taraftan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428/ll.maddesindeki hükmün sonucunu etkilemeyen usul yanlışlıklarının bozma sebebi yapılamayacağına ilişkin kural, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 38l. ve 388. maddesine uygun şekilde duruşma tutanağına geçirilip tefhim edilen hükümlerle ilgilidir.
    Açıkladığımız sebepler karşısında ortada “hukuki varlık kazanmış” bir karar mevcut olmadığından anılan 428. maddenin uygulanması da söz konusu bulunmamaktadır. Bu bakımdan “yeniden yargılama” yapılarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 38l. ve 388. maddelerinde l0.4.l992 günlü ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında gösterildiği şekilde hüküm verilmek üzere temyiz olunan kararın “bu gerekçe ile” bozulması gerekir.
    Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi