MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının usule ilişkin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl davada davacılar vekili, davalı banka tarafından müvekkilleri aleyhine murisleri..."in 25/09/2006 tarihli 29.250,00 TL tutarındaki banka kredisine kefil olmasından dolayı ilamsız takipler başlatıldığını, müvekkillerinin murisi ...in kredi sözleşmesinin akdedildiği tarihte akli dengesinin yerinde olmadığını,murisin daha vesayet altına alınmadan vefat etmesi nedeniyle vasi atanamadığını, davalının kötü niyetli olarak murisin kefilliğini kabul ettiğini belirterek borçlu murisin fiil ehliyetinin olmadığının tespitiyle kamu düzenine aykırı kefalete dayalı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili,davacıların murisi ..."in kefil olduğu kredinin murisin oğlu...tarafından çekilmiş ticari kredi olduğunu, sulh hukuk mahkemesinde görülen davaya sunulan 28/11/2006 tarihli raporda murisin demansiyel sendrom teşhisi ile vesayet altına alınmasının uygun bulunduğunu, bu raporun kredinin çekildiği tarihten sonrasına denk geldiğini, davacıların murisinin bu durumunu müvekkili bankadan gizlediğini, murisin fiil ehliyetini etkileyecek bir hastalığa sahip olmadığını, MK."nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı doğrultusunda murisin borcun tamamından sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili,davalı banka tarafından müvekkilleri aleyhine murisleri..."in 25/09/2006 tarihli 29.250,00 TL tutarındaki banka kredisine kefil olmasından dolayı ilamsız takipler başlatıldığını, murisin akli dengesinin yerinde olmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu belirterek borçlu murisin fiil ehliyetinin olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve dosyanın açılan diğer dava dosyasi ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili,birleştirmeye itirazlarının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, usul bozmasına uyularak yapılan yargılama neticesinde,murisin tüm mirasçılarının davaya dahil edildiği,alınan rapora göre davacılar murisinin fiili ehliyetinin bulunmadığı,kefalet akdinin geçersiz olduğu,davacılardan ... ve...’den maaş haczi ile icra dosyasından yapılan kesintilerin iade edilmesi gerektiği gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, davacılar hakkında başlatılan takibin iptaline, dava tarihinden önce kapatılan icra takipleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacıların kötüniyet tazminat taleplerinin reddine,davacı ...’den haciz yolu ile alınan 1.695,83 TL ile davacı ... ...’den alınan 10.643,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.