22. Hukuk Dairesi 2016/15757 E. , 2019/13311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 20/02/2001 tarihinde çalışmaya başladığı, 13/10/2014 tarihli noter ihtarı ile iş akdini haklı sebeple feshettiği, ödenmeyen yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta ve genel tatil alacaklarının olduğu iddiası ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve gerekçeli temyiz dilekçesinin süresinde verilmemiş olmasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının davalı işyerinde geçen hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı 20/02/2001-13/10/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece karara dayanak alınan raporda davacının 27/02/2001-31/07/2001 ve 01/04/2005-13/10/2014 tarihleri arasında ... A.Ş ve Kiler A.Ş işverenliklerinde geçen toplam 9 yıl 11 ay 16 günlük çalışmasının bulunduğu kabul edilmiş, 01/12/2004-31/03/2005 tarihleri arasında 1061469 sicil sayılı .... İns. Kay. Tic. Ltd.Şti isimli şirket işyerinden bildirilen süreler davalı işyerinde geçen çalışma olarak değerlendirilmemiş ise de,.... İns. Kay. Tic. Ltd.Şti tarafından verilen işe giriş bildirgesinin ve davacının bu şirkete verdiği fazla çalışma muvafakatnamesinin davalı tarafından dosyaya sunulan işyeri şahsi dosyası içinde yer aldığı, ayrıca bu şirketin işyeri sicil numarası ile davacı adına 01/04/2005-31/01/2011 tarihleri arasında çalışma bildiren ... A.Ş. şirketi işyeri sicil numarasının aynı olduğu anlaşıldığından, davacı adına çalışma bildiren 1061469 sicil sayıl...Danışmanlık şirketinin davalı şirket ile irtibatlı olup olmadığı, bu çalışmanın davalı işyerinde geçip geçmediği hususunda tarafların beyanları alınarak, gerekir ise Sosyal Güvenlik Kurumu ve Ticaret Sicil kayıtları araştırılarak, anılan çalışmanın davalı işyeri ile ilgili olup olmadığı değerlendirilerek çalışma süresinin belirlenmesi, davalı işyerinde geçen çalışma olduğunun anlaşılması halinde, buna göre hesaplanacak alacak miktarları üzerinden bir karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusu ise davacının fazla mesai ücreti alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davalı tarafından sunulan tüm bordrolarda fazla mesai ücreti tahakkuku bulunmakla birlikte 2011 yılı 7-12.aylar arası bordrolar ile 2014 yılında 2.ve 8.ay bordroları dışındaki bordrolar imzasız olduğu ve bu sürelerin tanık beyanları ile ispat edilebilir durumda olduğu anlaşıldığından, tanıkların bilebilirlik durumları da göz önünde bulundurularak anılan süreler için fazla çalışma süresi belirlenerek ve bordrolarda ödendiği gösterilen miktarlar mahsup edilerek fazla mesai ücreti hesaplanması gerekir iken, yine davalı tarafından 2013 Mayıs ayı ile 2014 Şubat ayları arası dönem için imzalı işe devam cetvelleri sunulduğu ve sunulan işe devam cetvellerine göre davacının bordrolarda gösterilenden fazla çalışmasının olup olmadığı değerlendirilerek, davacının bordroda gösterilenden fazla çalışma yaptığının anlaşılması halinde belirlenen fazla mesai süreleri karşılığı fazla mesai ücreti hesaplanması gerekir iken, karara dayanak alınan raporda sunulan tüm bordroların imzalı olduğu ve fazla mesai ücreti tahakkuk ettirildiği, gösterilenden daha çok fazla mesai yapıldığının ispat edilemediği belirtilerek fazla mesai ücretinin hesaplanmaması hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 18.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.