MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi; davalı adına tapuda kayıtlı......parsel sayılı taşınmazın dava dilekçesine ekli ada röleve krokisinde taralı olarak işaretlenen kesiminin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını belirterek tapu kaydının tahdit içinde kalan kesimler yönünden iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemleriyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli 596 (3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca 104 ada 21 numarasını alan) sayılı parselin fen bilirkişi İsmail Kurtoğlu tarafından düzenlenen 13.04.2012 tarihli krokili raporda (A) ve (B2) ile işaretlenen sırasıyla 65,11 m² ve 148,53 m² yüzölçümlü kesimlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından (B1) ile işaretlenen bölüm yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/06/2015 gün ve 2015/5674 E. - 5127 K. sayılı kararı ile "...tapu müdürlüğünden gönderilen belgelerden 596 parsel sayılı taşınmazın 2013 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında 104 ada 21 parsel sayısını aldığı, 26.02.2014 tarihinde 104 ada 21 parsel sayısıyla 7.035,07 m² yüzölçümlü olarak koruluk ve tarla cinsi ile ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, infazda tereddüt oluşturacak şekilde sayfası kapatılan 596 sayılı parsel hakkında hüküm kurulması doğru değildir. 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi  ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz. "İkinci kez kadastro yapılamaz" hükmünün istisnası olarak düzenlenen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca; yapılan tesbitte, teknik sebeplerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tesbit edilen paftalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek tapu kayıtlarının düzeltilmesi sağlanır. Ancak, mülkiyet ve mülkiyetle ilgili haklar ile parselasyon, arazi toplulaştırması, ıslah, imar, sulama alanlarında arsa ve arazi düzenlemesi ve köy yerleşim haritaları yenileme çalışması bu kapsam dışındadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastro çalışmaları, 5304 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 1/1. maddesi  uyarınca, aynı Kanunun 11. maddesine göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır. Hal böyle olunca çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren  tapu kayıtları,  tutanak ve  haritaları ile 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulamadan (yenilemeden) sonraki çapı, haritası ve tutanağı bulundukları yerlerden getirtilerek,....Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek orman, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişiler yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası, tapulama paftası ve yenileme (uygulama) paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına, tesis kadastro paftasına ve yenileme (uygulama) paftasına göre konumunu aynı kroki üzerinde değişik renklerle duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösterir irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, oluşacak sonuca göre 104 ada 21 parsel yönünden bir karar verilmelidir" gerekçesi ile karar bozulmuş; bozma üzerine davanın kısmen kabulüne, .......(eski 596 nolu parsel) sayılı parselin 21/04/2016 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B2) ile gösterilen toplam 852,55 m² yüzölçümlü bölümün tapu kaydının iplali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline ve davacı tarafın men-i müdahale ve kal talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun hükümlerine göre 1964 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 26.01.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.