Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1468
Karar No: 2018/5097
Karar Tarihi: 26.06.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1468 Esas 2018/5097 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir davada davacılar, davalıların haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemişlerdir. Mahkeme, maddi tazminat isteğinin kısmen kabulüne ve manevi tazminat isteğinin kabulüne karar vermiştir. Davalılar ve davacıların avukatları tarafından yapılan temyiz başvurularının ardından Yargıtay tarafından incelenen dosya, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun davalı olarak gösterilmediği ve yansıma yoluyla manevi zarar talep eden davacıların taleplerinin yerinde olmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, dava kısmen kabul edilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise Türk Borçlar Kanunu'nun 56/2. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesidir.
4. Hukuk Dairesi         2018/1468 E.  ,  2018/5097 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili, davalı ... ... vekili ve davalı SGK Genel Müdürlüğüne ... ... İl Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların bütün temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; davacılar ... ve ...’ın müşterek çocukları olan davacı ...’ın olay günü sevk ve idaresindeki motosikleti ile seyrederken, ... plaka sayılı otomobiliyle karşı istikametten gelen davalı ...’nin, davacı ...’a çarparak bacağında kırık oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu, bu olay nedeniyle davacı ...’ın ameliyat olduğunu, iş ve gücünden yoksun kaldığını, anne ve babası olan diğer davacıların da manevi olarak çöküntüye uğradığını belirterek davacıların maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece maddi tazminatın kısmen kabulüne, manevi tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, dava dilekçesinde sadece ... plaka sayılı aracın sürücüsü ...’nin davalı olarak gösterildiği, yargılama devam ederken davacılar vekili tarafından 30/06/2014 tarihli beyan dilekçesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesinin talep edildiği, mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu’na dahili davalı talep dilekçesinin tebliğ edildiği, SGK vekili tarafından haklarındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğinin bildirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine davalı sıfatıyla hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.
    Dava dilekçesinde sadece zarar doğuran olaya karışan ... plaka sayılı aracın sürücüsü ... davalı olarak gösterilmiş olup Sosyal Güvenlik Kurumu davalı olarak gösterilmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu nedenle davacılar tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na davanın ihbar edilmiş olması, adı geçen kuruma davalı sıfatını vermez.
    Şu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmadığından, aleyhine hüküm de kurulamaz. Yerel mahkemece bu yön üzerinde durulmadan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davalı olduğunun kabulü ile aleyhine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    3- Davalı ...’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Türk Borçlar Kanunu"nun 56/2. maddesi hükmüne göre ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
    Dava konusu olayda; davalı ...’nin davacı müşterek çocuk ...’a otomobiliyle çarpmak suretiyle kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, bu yaralanma neticesinde davacı ...’ın iyileşme süresinin 6 (altı) ay olduğu ve sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde yaralanmanın derecesine göre yaralananın yakınları olan diğer davacıların yansıma yoluyla oluşan manevi zarar talepleri yerinde değildir. Mahkemece, yansıma yoluyla manevi zarar talep eden davacı ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, adı geçen davacılar lehine manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Sosyal Güvenlik Kurumu yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacıların temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı ... ..."den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi