3. Hukuk Dairesi 2017/6871 E. , 2019/3300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; babasının vefatı üzerine büro vasfında iki adet taşınmazın kendilerine miras olarak kaldığını; taşınmazların 01.08.2015 tarihinde davalılar tarafından kiraya verildiğini, kira bedellerinin davalıların ortak hesabına yatırıldığını ve kira bedellerinden hissesine düşen payı talep etmesine rağmen davalıların vermediklerini belirterek; taşınmazların kiraya verildiği tarihten satıldığı tarihe kadarki kira bedellerinden payına düşen kısmın, tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; maddi durumunun iyi olduğunu, kira bedellerinden yararlanmadığını; muris sağlığında taşınmazlardan davalı ..."nın yararlanmasını istediğini söylediğinden diğer mirasçılar olarak buna rıza gösterdiklerini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...; davacının annesi olduğunu, geçimini sağlamak amacıyla taşınmazları kira verdiğini, kiraya verirken davacı ile birlikte tüm mirasçıların onayını aldığını, kira bedellerinin davalı ... tarafından kullanılmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, toplam 10.000,00 TL alacağın davalılardan alınıp davacıya verilmesine, dava tarihi olan 12.11.2013 tarihi itibariyle yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş , hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir .
1-)Dava ilk önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, bu mahkeme tarafından uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklı olduğu gerekçesi ile sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından da, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Söz konusu yasanın 2.maddesi "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir." hükmünü ihtiva etmektedir.
Somut olayda; davacı, babasından kalan taşınmazların davalılar tarafından dava dışı üçüncü kişilere kiraya verildiği halde kira parasından hissesine düşen miktarın kendisine verilmediğini belirterek; payına düşen miktarın tahsilini talep etmiştir.
Taraflar arasında kira ilişkisi olmadığından uyuşmazlık az yukarıda sözü edilen 6100 sayılı HMK"nun 4.maddesinin 1/a bendi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içine girmemektedir.
Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
Davada, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre; alacak isteminde bulunulduğuna göre HMK."nun 2/1 md. göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Mahkemece; HMK. 114/c ve 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir .
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.