2. Hukuk Dairesi 2021/2443 E. , 2021/3498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından karşı davasının reddi, asıl davanın kabulü, ziynet alacağı ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.10.2020 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-karşı davalı kadın 14.12.2016 tarihinde ... 2. Aile Mahkemesi"nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1. maddelerine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı erkek ise; 13.01.2017 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, kadın yararına 200,00 TL tedbir nafakası, 200,00 TL yoksulluk nafakası, 5.000 TL maddi tazminat, 5.000 TL manevi tazminata, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, ziynet ve çeyiz alacağı davası yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, ziynet ve çeyiz alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, davalı-karşı davacı erkek tarafından ... 11. Aile Mahkemesi"nin incelemekte olduğu 2020/206 esas sayılı dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 161, 162 ve 166/1 maddelerine dayalı olarak boşanma davası açmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK.m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı varsayılır (HMK md. 166/4). Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir.
Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer"i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu"ndaki düzenlemelere (TMK m. 4,174/1-2, 175) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur durumlarının belirlenmesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddesine dayanan iş bu karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmemiş olup; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple; ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 05.11.2020 tarih, 2018/1416 esas ve 2020/1372 sayılı kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373/1. maddesine göre KALDIRILMASINA; ... 2. Aile Mahkemesi"nin 01.03.2018 tarih. 2016/755 esas ve 2018/191 sayılı kararının BOZULMASINA; bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.540 TL vekalet ücretinin ..."dan alınarak ..."ya verilmesine, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.04.2021 (Salı)