Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1137
Karar No: 2018/5114
Karar Tarihi: 26.06.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1137 Esas 2018/5114 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/1137 E.  ,  2018/5114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/12/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/04/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/06/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asıl ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı asıllar ... ve ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; davacılardan ..."in Sivil Savunma İl Afet Acil Durum Müdürlüğü"nde şube müdürü olarak görev yaptığını, diğer davacı olan eşi ..."in ise...Valiliği Özel Kalem Müdürü olduğunu, davacı ..."a gönderilen ve el yazısı ile yazılan mektupta eşinin değişik kişilerle ilişkisinin olduğuna dair davacıları rencide edici, hakaret içeren ithamlarda bulunulduğunu, yapılan araştırmalar sonucu mektubu gönderenin davacı ..."ın makam şoförü olarak görev yapan davalı olduğunun tespit edildiğini, davacı hakkında ceza davası açıldığını ve ceza yargılamasında davalının suçunu kabul ettiğini, davacıların konumları gereği çalıştıkları iş yerinde çok zor durumda kaldıklarını ve aile birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuşlardır.
    Davalı vekili; dava dilekçesinde belirtilen mektubun davalı tarafından yazıldığının doğru olduğunu, ancak müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, amiri konumunda bulunan davacı ..."in talimatları doğrultusunda eşi hakkında araştırma yaptığını ve sonucunu da bu şekilde davacı ..."a bildirdiğini, başkaca bir çözüm yolu bulamadığını, hakaret kastı ve kötü niyeti olmadığını, olayın davacılar tarafından toplumda yayıldığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, mektubun içeriği nazara alınarak davacıların kişilik haklarına açıkça saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    818 sayılı BK"nun 49. maddesi (Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, tarafların konumu, kullanılan ifadeler ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir olunan manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi