Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16570
Karar No: 2018/3432
Karar Tarihi: 09.04.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/16570 Esas 2018/3432 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, işverene ait işyerinde geçmiş çalışmalarının tespitiyle sigorta başlangıç tarihini 25/10/1985 olarak kabul edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 25/10/1985 tarihi olduğuna karar vermiş ancak dönem bazında fazlaya ilişkin talebi reddetmiştir. Davalılar, karara temyiz başvurusunda bulunmuştur. Dosyadaki belgeler incelendiğinde, davalının işyerinde çalışan davacının, 01/01/1987 – 30/09/1987 tarihleri arasında çalıştığı tespit edilmiştir. Ancak, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyeceğine karar verildiği belirtilmiştir. Mahkemece kesintili çalışmanın kabul edilmesi ile dönemin hak düşürücü süreye uğradığı belirtilerek karar bozulmuştur. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/8. maddesi gereğince, yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerinin askerlik sonrası tekrar çalışılması durumunda da hak düşürücü süre işlemeyeceği belirtilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 23.06.2004 tarihli kararına da atıfta bulunularak dava açma süresinin beş yıl olduğu ve hak düşürücü süre olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri 506 sayılı Yasa'nın 79/10 ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/8. maddeleridir.
21. Hukuk Dairesi         2016/16570 E.  ,  2018/3432 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle, sigorta başlangıç tarihinin 25/10/1985 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava; davacının, davalıya ait işyerinde 25.10.1985 – 31.10.1988 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 25.10.1985 tarihi olduğunun tespitine, davacının davalı işveren yanında 01.01.1987 – 30.09.1987 tarihleri arasında hizmet akdi ve asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıya ait işyerinde koltuk döşeme ustası olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işveren tarafından 25.10.1985 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği ve davalı adına tescilli ( 1253 ) sicil numaralı işyerinin dosyada mevcut dönem bordrolarından sadece 1988/2. dönem bordrosunda davacının adının bulunduğu, talep edilen dönemde davalı işyerinden davacı adına davalı Kurum"a bildirilen başkaca hizmet bulunmadığı, 01.09.1988 – 30.09.1988 tarihleri arasında ise ( 5981 ) sicil numaralı ve dava dışı ... Döşeme Atölyesi unvanlı ... "a ait bir işyerinden hizmet bildiriminde bulunulduğu, her ne kadar davalı tarafından dava dışı ... ile bir süre ortaklık yaptığı iddia edilmiş ise de dosya kapsamında buna ilişkin delil bulunmadığı, davalı işveren tarafından düzenlenen 07.10.1987 tarihli vizite belgesinde; davacının davalı yanında 01.01.1987 – 30.09.1987 tarihleri arasında çalıştığının belirtildiği ve mahkemece bu belge esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum"ca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kurum"a vermesi gerektiği Yasa"nın 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16), dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelik"te sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Yasa"nın 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurum"un işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez.
    Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulu"nun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
    Halen yürürlükte olduğu şekliyle dava açma süresi beş yıl olup hak düşürücü süredir. 506 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanun"un beşinci maddesiyle on yıla çıkarılmışken, 01.06.1994 tarih ve 3995 sayılı Kanun"un 3. maddesiyle tekrar beş yıla indirilmiştir.
    Somut olayda; her ne kadar mahkemenin, davacının sigortalılık başlangıç tarihine ilişkin tespiti yerinde ise de; mahkemece kesintili çalışmanın kabulü ile sonuca gidildiği ve 01.01.1987 – 30.09.1987 tarihleri arasındaki dönem içerisinde yukarıda anılan ve zamanaşımı süresinin işlemesine engel olan belgelerden herhangi birinin bulunmadığı dikkate alındığında, kabulüne karar verilen dönemin hak düşürücü süreye uğradığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ye iadesine,09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi