Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3483
Karar No: 2019/5741

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/3483 Esas 2019/5741 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/3483 E.  ,  2019/5741 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... Belediyesi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerini kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili, 25/07/2011 havale tarihli dilekçesinde özetle, ... ilçesi, .... köyünde bulunan, sınırlarını bildirdiği yaklaşık 2000 m2 büyüklüğündeki tarlanın müvekkilinin 35 yıldır zilyet olarak kullandığı iddiasıyla, taşınmazın müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne,....köyünde bulunan 08/03/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda (B) harfi ile gösterilen yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.02.2014 gün ve 2014/140 - 2468 sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ""Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Taşınmaza ilişkin olarak Medenî Kanununun 713. maddesi gereğince gerekli ilânların yapılmadığı, yörede yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ilişkin belgelerin tam olarak ve aynı şekilde komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarının getirtilip yapılan keşifte uygulanmadığı, taşınmazın niteliği ile imar-ihya ve zilyetlik hususlarının da yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Kabule göre de, (B) harfli bölümün niteliği ve yüzölçümünün belirtilmemesi ve talebin dışına çıkılarak talepten fazlaya karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir."" gereğine değinilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda mahkemece, davacının davasının kabulü ile, ....mahallesi, ...... mevkiinde bulunan kuzey, güney ve doğusu yol, batısı dere ile çevrili harita mühendisi bilirkişinin 26/04/2016 tarihli ek raporunun ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen 3094,05 m2"lik yerin bulunduğu mevkideki son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve ...... Belediyesi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 22/06/1977 - 22/07/1977 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır. 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve aynı kanunun 2/B madde uygulama çalışmaları 07.04.1980 tarihindeki askı ilanı neticesinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece bozma kararının gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurulmuş olup karar usul ve kanuna aykırıdır şöyle ki;
    Dava zilyetlik nedenine dayalı olduğuna, uzman orman bilirkişi tarafından yörede yapılan orman kadastrosuna ilişkin tahdit haritası ile tutanakların yöntemince uygulanması neticesinde taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümünün orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakıldığının belirlendiğine göre, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olup olmadığı ile taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda toplanmaktadır. Önceki bozma kararında zilyetlik araştırmasının yöntemince yapılması, Medenî Kanununun 713. maddesi gereğince gerekli ilânların yapılması ve (B) harfli bölüme ilişkin olarak talebin dışına çıkılarak talepten fazlaya karar verilmemesi gereğine değinildiği halde bu hususların gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Mahkemece 02.10.2015 tarihinde mahallinde keşif yapılmış, dinlenen mahalli bilirkişiler soyut bir biçimde davalının zilyetliğinden söz etmişler, taşınmazı davacının ve babasının kullandığını söylemişlerdir. Ancak gerçeğin bir görüntüsü olan inceleme ve uygulamada kullandığı belirtilen 1957 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın çalılık olduğu, 1995 tarihli hava fotoğrafında beyaz renkli sahada olduğu belirtilmekle birlikte anılan tarihlerde taşınmazın zilyetliğe konu edilip edilmediği izah edilmediğinden bu araştırma eksik ve yetersiz olup, hüküm kurmaya yeterli değildir.
    O halde mahkemece Medenî Kanunun 713. maddesinin 4. fıkrasına göre dava konusu gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan edilmeli, daha sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait 1957 ile 1995 yılları arasındaki tüm hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket haritaları ile varsa belirtilen tarih aralığına ait tüm ortofoto haritaları getirtilerek, bundan sonra mahallinde önceki keşiflerde görev almayan halen bakanlık ve bağlı birimlerinde görev yapmayan uzman orman ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı, toprak konusunda uzman bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdiği tanıkların tümü hazır olduğu hâlde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, zilyetliğin türü, zilyetliğin terk edilip edilmediği, zilyetliğe konu edilip de zilyetlik terk edilmiş ise ne zaman terk edildiği, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi hâlinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, harita mühendisi bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; dosyada bulunan bilirkişi raporlarından uygulama ve araştırmada kullanıldığı anlaşılan 1957, 1975 ve 1995 tarihli hava fotoğrafı ile getirtilen hava fotoğrafları ve ortofoto haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de bu belgelerin ölçeğine çevrilip çakıştırıldıktan sonra, çekişmeli taşınmaz komşularıyla birlikte bu harita ve hava fotoğraflarında gösterilmeli, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, üzerindeki bitki örtüsü, belirtilen tarihlerde kullanım bulunup bulunmadığı, tasarruf sınırlarının olup olmadığı, tasarruf sınırları var ise komşu taşınmazların kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, belirli bir süre kullanım olupta zilyetlik terk edilmişse ne zaman terk edildiği belirlenmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü, önceki bilirkişinin esas ve ek bilirkişi raporlarını irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, uzman orman ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilerden tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, mümkün olduğu takdirde belirtilen tarihlerde kullanılan yerlerden olup olmadığını, tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığını belirtir şekilderapor alınmalı, böylece dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin olarak tüm deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Kabule göre de, (B) harfi ile gösterilen 3094,05 m2"lik yerin niteliğinin belirtilmemesi ve talebin dışına çıkılarak talepten fazlaya karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve .... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/10/2019 günü oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi