Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/24827
Karar No: 2014/23097
Karar Tarihi: 07.11.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/24827 Esas 2014/23097 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/24827 E.  ,  2014/23097 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ankara 12. İş Mahkemesi
    Tarihi :24.09.2013
    No :2011/783-2013/773

    Dava, ödenen aylıklar nedeniyle borçlu olmadığının ve davalı Kurumun yaptığı takip nedeniyle icra inkar tazminatı talep edemeyeceğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında yazılı gerekçe ile icra inkar tazminatına yönelik isteğin reddine, diğer isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davacıya, 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılan süreler gözetilerek 01.02.1993 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının, yurda kesin dönüş yapılmadığı gerekçesiyle iptal edilip, ödenen aylıkların borç çıkarıldığı; Ankara 14. İş Mahkemesinin 2005/1558 Esas sayılı dosyası ve birleşen dosyalarda, sigortalının açtığı dava sonucu 01.10.2002 tarihinden itibaren aylıkların ödenmeye devam edilmesi gerektiğinin tespiti ile biriken aylıkların dava ve ıslah tarihlerinden hesaplanacak yasal faizi ile tahsiline; Kurumun açtığı itirazın iptali davasında, 01.10.2002 öncesinde ödenen aylık ve yasal faizlerinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin konusu alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalı sigortalıdan tahsiline karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
    Kurum tarafından 2002 yılı 10. ay ila 2011 yılı 6. ayı arasında biriken aylıklar toplamından, yersiz ödenen aylık ve faizleri toplamı mahsup edilerek, kalan miktarın davacı sigortalıya ödendiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun, yersiz ödemelerin geri alınmasını düzenleyen 96. maddesine göre, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların
    hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
    Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
    Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yasada belirtildiği gibi, yersiz ödemelerin sigortalının biriken aylıklarından mahsubu yapılırken, en eski tarihli olanlardan başlanılmak suretiyle asıl borç ve alacak mahsubu yoluna gidilmesi yerine, Kurumun, kendi asıl alacağı ile bunun faizi toplamının, sigortalının biriken aylık asıl miktarından mahsup ederek kalan aylık asıllarını ödemesi hatalıdır. Ne ki, kesinleşen davalarda, Kurumun alacaklarının yersiz ödenen her bir aylığın ödeme tarihinden hesaplanan yasal faizle istirdadı, sigortalının biriken aylıklarının ise davaların açıldığı ve ıslah tarihlerinden hesaplanacak yasal faizle tahsiline karar verilmiş olup, mahkemece, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin mahsuba yönelik düzenlemesi ile kesinleşmiş karar birlikte değerlendirilerek, davacı sigortalının, Kurumdan alacağı bakiye miktarın bulunup-bulunmadığı araştırılıp, borç veya bakiye alacak miktarı buna göre belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir.
    2- Davacının, tavzih talebine ilişkin olarak, aleyhine kesinleşen itirazın iptali davasında takibin konusu alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının sigortalıdan
    tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda, davacı sigortalının, kendisinden icra inkar tazminatı tahsil edilemeyeceği talebinin reddine ilişkin mahkemenin kabulü yerindedir. Ancak, icra inkar tazminatının takibe konu alacak toplamının %40’ı olan 9427,70 TL değil de, tavzih dilekçesinde belirtilen takibe konu asıl alacağın %40’ı olan 3524,89 TL mi olacağı değerlendirildiğinde; bu hususun müphemiyetin eldeki dosyada değil, uyuşmazlığın hüküm altına alındığı Ankara 14. İş Mahkemesinin 2005/1558 esas sayılı dosya ile birleşerek karar verilen Ankara 6. İş Mahkemesinin 2009/696 Esas sayılı dosyasına verilecek tavzih dilekçesi ile o dosyada değerlendirilmesi gerekir.
    Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi