Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/458
Karar No: 2019/6524

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/458 Esas 2019/6524 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/458 E.  ,  2019/6524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Suçtan zarar gören ...’nin yenileme çalışmaları nedeniyle sökülen ve daha sonra toplanmak üzere, geçici olarak yol kenarına adet gereği bırakılan ray demirlerinin çalındığı olayda; suçun, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e maddesine uyduğu, kaldı ki suçun, aynı Kanun’un 141. maddesinde düzenlenen suça uyduğu kabul edilse dahi, taraflardan birisinin kamu kurumu niteliğinde olduğu gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nun 253. maddesinde düzenlenen uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı belirlenerek belirlenerek yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2011/6-331 Esas, 2012/69 Karar sayılı ve 28.02.2012 tarihli kararı ile 5271 sayılı CMK"nun 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ...’un 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın 30.05.2013, 14.11.2013 ve 14.01.2014 tarihli celse celselerin kapalı yerine açık yapılması giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Ancak;
    1-22/08/2012 tarihli tutanağa göre, önleyici kolluk görevini ifa eden kolluk görevlilerinin saat 21.30 sıralarında, Afyonkarahisar ili, Kızılören İlçesi, Yenibelkavak köyündeki ...’ye ait rayların yenileme çalışmalarının yapıldığı alanda bir araç gördükleri, bu aracın kolluk görevlilerine ait aracın gelmesi üzerine hızla olay yerinden uzaklaştığı, kolluk görevlilerinin de aracı takibe başladıkları, bir süre sonra aracın devrilmiş vaziyette olduğu ve şoför koltuğundan bir şahsın kaçtığının görüldüğü fakat şahsın yakalanamadığı,... plakalı bu aracın sanık ... adına kayıtlı olduğunun tespit edildiği, araçta yapılan aramada ...’ye ait 5 adet ray, aracın ruhsatı, sanık ...’a ait nüfus cüzdanı ve suça sürüklenen çocuk ...’a ait nüfüs cüzdanının ele geçirildiği, olaydan bir kaç saat sonra sanıklar ... ile ...’ın 20 D 6740 plakalı araçlarının çalındığından bahisle Denizli ili, Honaz ilçesi, Kocabaş Beldesi’ndeki Gürlük Jandarma Komutanlığı’na başvurduğunun belirtildiği, sanık ... Sevinç’in alınan savunmalarında, söz konusu aracın tüm akrabaları tarafından kullanıldığını, aracının olay günü akşam saatlerinde çalındığını, bununla ilgili kolluğa müracaatta bulunduğunu, atılı suçu işlemediğini belirttiği, diğer sanıkların da suç tarihinde suç yerinde olmadıklarını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini beyan ettikleri olayda; sanıkların dosyada mevcut savunmalarında belirttikleri cep telefon numaraları ile üzerilerine kayıtlı başkaca telefon numaraları bulunup bulunmadığı tespit olunup; tespit olunan tüm bu cep telefon numaralarına ilişkin olarak suç tarihi ile bir gün öncesi ve bir gün sonrasını kapsar şekilde aranan, arayan numaralar ile görüşme sürelerini ve baz istasyonlarını gösterir ayrıntılı HTS kayıtlarının ilgili GSM operatörlerinden temin edilerek; mezkur kayıtların bilirkişiye incelettirilmesi ve sanıklara ait cep telefonlarının olay mahallinde sinyal verip vermediği; vermiş ise sürelerinin tespit edilmesinden sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2-Müşteki ...’in tüm aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, suçtan zarar gören ...’nin yenileme çalışmaları nedeniyle sökülen ve daha sonra toplanmak üzere, geçici olarak yol kenarına adet gereği bırakılan ray demirlerinin çalındığı olayda; suçun, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e maddesine uyduğu gözetilmeden, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun’un 141/1. maddesinde düzenlenen suçtan uygulamaların yapılması suretiyle eksik ceza tayinleri,
    3-Mahkemece sanık ...’un olay yerine gitmediği fakat suçta kullanılan aracı diğer sanıklara verdiğinin kabul edildiği olayda; sanık ... Sevinç’in, alınan savunmalarında suçta kullanılan aracın tüm akrabaları tarafından kullanıldığını belirttiği, diğer sanık ...’ın, kendisinin üvey babası olduğu, yine suça sürüklenen çocuk ...’un da üvey amcasının oğlu olduğu göz önüne alındığında, sanık ...’un, diğer sanıkların 20 D 6740 plakalı aracı suçta kullanacaklarını bilerek adı geçen sanıklara verdiğine dair somut delil bulunmamasına karşın sanık ... Bozkurt hakkında suçta kullanılan aracı sağlamak suretiyle hırsızlık suçunun işlenmesine yardım ettiğinden bahisle 5237 sayılı TCK’nun 39/1-2(b) ve 141/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
    4-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan uygulama yapılırken 5237 sayılı TCK’nun 35. maddesinin, 39. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanun’un 61/5. maddesine aykırı davranılması,
    5-UYAP"tan alınan güneşin doğuş-batış çizelgesine göre suç tarihinde yaz saati uygulaması ile birlikte güneşin 19.47"de battığı, 5237 sayılı TCK"nun 6/1-e maddesi uyarınca saat 20.47"den sonraki zaman diliminin gece vakti olduğu, 22/08/2012 tarihli tutanağa göre, suçun 21.30 sıralarında, gece vakti işlendiğinin anlaşılmasına karşın, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayinleri,
    6-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.
    145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; ...’ye ait 5 adet rayın çalındığının anlaşılması karşısında, anılan malların suç tarihi itibarıyla değerlerinin tespit ettirilerek sonucuna göre hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması durumunda sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nun 145. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmemesi,
    7-Suça konu rayların, sanık ...’un adına kayıtlı olan 20 D 6740 plakalı araca yüklenerek götürülmesi şeklinde gerçekleşen olayda, suça konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı belirlenerek suçta kullanılan 20 D 6740 plakalı araç ile suça konu rayların değeri hususunda araştırma yapılıp elde edilecek sonuca göre, 5237 sayılı TCK"nun 54/3. maddesi uyarınca suçta kullanılan aracın müsadere edilmesinin, işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurup doğurmayacağı ve müsaderesinin hakkaniyete aykırı olup olmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden; doğrudan, aracın müsaderesine dair yazılı şekilde hüküm kurulması,
    8-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki bilginin hükmün açıklanmasına ilişkin olduğu ve atılı suçun 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nun 231/6-a maddesinde gösterilen "Kasıtlı suçtan mahkum olmama" nesnel koşulunun bulunduğu, suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle herhangi bir maddi zararın söz konusu olmadığı göz önüne alındığında; öznel koşullar açısından herhangi bir değerlendirmeden bulunmaksızın suça sürüklenen çocuk hakkında ""...daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra denetim süresi içinde yeniden suç işlediği anlaşılmakla 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle değişik CMK 231/8-2. cümlesi uyarınca,..."" şeklinde yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    9-18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinin “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısı"nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklinde düzenlenmesi karşısında; adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair sanıklara ihtarda bulunulması suretiyle anılan Kanun hükmüne aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii, sanık ... Turan ile suça sürüklenen çocuk ...’un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakların korunmasına, 30/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi