22. Hukuk Dairesi 2016/15555 E. , 2019/13447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin 13.06.2012-18.03.2013 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde tır şoförü olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin herhangi bir sebep gösterilmeksizin sözlü olarak feshedildiğini, davacının son maaşının net 1.200,00 TL olduğunu, aylık ortalama 700,00 TL civarında harcırah ödemesi yapıldığını, haftanın yedi günü devamlı surette çalıştığını, takometre kayıtlarıyla da bu hususun sabit olduğunu, davacının resmi bayramlar ile dini bayramların ilk iki günü dışında çalışmasını sürdürdüğünü, ancak hak kazandığı ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, mesai saatlerini kendisinin belirlemesi ve trafik yasalarındaki sınırlamalar sebebi ile fazla çalışmasının mümkün olmadığını, genel tatil günlerinde işyerinde çalışma yapılmadığını, çalışma yapılması halinde ise ödemelerinin yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, işbu davaya karşı açmış olduğu karşı davada, davacı-karşı davalının başka bir işte çalışmak için ihbar süresini kullanmadan işten ayrıldığını ileri sürerek ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işbu dava ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalı nezdinde 13.06.2012-18.03.2013 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalışmış olup; dava dilekçesinde haftada 7 gün çalışma yaptığını, farklı illere kül ve çimento taşıdığını, takometre kayıtları ile çalışmanın belirlenebileceğini, tüm resmi bayramlar ile dini bayramların ilk iki günü hariç çalıştığını beyan etmiştir. Davacı tarafından takometre kayıtlarına delil olarak dayanılmış ise de; dosya içerisinde yer alan belgeler ile Uyap sorgulamasından, davalının 27.08.2014 tarihinde davacının takometre kayıtlarında usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle şikayetçi olduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı hakkında Özel Belgede Sahtecilik suçlamasıyla soruşturma başlatıldığı, davacının bu kapsamda ... 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yargılandığı, yapılan yargılama neticesinde mahkemenin 2015/586 karar sayılı ilamı ile davacının özel belgede sahtecilik suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bahse konu ... 10 Asliye Ceza Mahkemesi"nin dosyasındaki bilirkişi raporu ve dosyada mevcut iş teftiş kurulu başkanlığı raporu da gözetilerek, davacı tarafından takograf kayıtları üzerinde oynama yapıldığı gerekçesiyle ilgili kayıtlar hükme esas alınmamıştır. Ancak dosya içeriği ve yapılan Uyap kontrolünde, davacı hakkındaki ceza yargılamasının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamıştır. Buna göre öncelikle, davacı hakkındaki ceza yargılamasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak; kesinleşmemesi halinde ön sorun olarak ceza yargılamasının kesinleşmesinin beklenmesi; davacı hakkındaki ceza hükmünün kesinleştiğinin anlaşılması halinde ise, ceza dava dosyası kapsama alınarak; iddianame, dosyadaki bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle yalnızca üzerinde oynama yapıldığı sabit olan kayıtlar dikkate alınmaksızın, diğer kayıtların ise sıhhatli olduğunun kabul edilmesi suretiyle fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde değerlendirme yapılması hatalı olmuştur.
Diğer yandan mahkemece, aynı gerekçelerle hafta tatili ücreti alacağının reddine de karar verilmiş olup, mahkeme hükmü yerinde değildir. Zira dosyada, davacının 2012 yılı Haziran ayı ile 2013 yılı Mart ayı arasındaki tüm dönem çalışmalarına ilişkin imzalı puantaj cetvelleri yer almakta olup; bu dönem bakımından hafta tatili ücreti alacağına hak kazanamadığı sabit ise de, yukarıda belirtildiği şekilde davacı hakkındaki ceza yargılamasının sonucuna göre; iddianame, dosyadaki bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle yalnızca üzerinde oynama yapıldığı sabit olan kayıtlar dikkate alınmaksızın, diğer kayıtların ise sıhhatli olduğunun kabul edilmesi suretiyle davacının hafta tatilinde çalışma yaptığının anlaşılması halinde ilgili kayıtlara itibar edilerek hafta tatili ücreti talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi bakımından ise, öncelikle yukarıda belirtildiği şekilde takograf kayıtları ve imzalı puantajlar dahil işyeri kayıtları değerlendirilerek, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli; davacının çalışmasının sabit olduğunun anlaşılması halinde ise 27.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmenin aksine, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki tahakkukların zamlı tahakkuk niteliğinde olup olmadığı araştırılarak sonuca göre ilgili tahakkukların mahsubu yahut dışlanması suretiyle ilgili alacak hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.