Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/22973
Karar No: 2019/13484
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/22973 Esas 2019/13484 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/22973 E.  ,  2019/13484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı Bakanlık, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini iddia etmiş olup hizmet döküm cetvelinde yaşlılık aylığı bağlandığı ve dosya kapsamına göre emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiği ortada iken mahkemece davalı işverenin iş sözleşmesini haklı veya geçerli bir neden göstermeden feshettiğine ilişkin gerekçesi hatalıdır.
    2-Kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda ödenmesi gereken faiz mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
    Dosya içeriğine göre, davacının emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini ve kuruma başvurduğunu işverene belgelemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatına fesih tarihinden değil dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bu yön gözetilmeden kıdem tazminatına fesih tarihinden faiz yürütülmesi de hatalı olup bozmayı gerektirir.
    3-Somut olayda, hükme esas bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresine 01.11.1991-03.07.1992 ve 05.11.1992-10.04.1993 tarihleri arasındaki sürelerin de eklendiği görülmektedir. Ancak, dosyadaki hizmet döküm cetveline göre davacının bu tarihlerdeki işvereninin ayrı bir tüzel kişilik olduğu anlaşılan Devlet Hastanesi Yardım Derneği olduğu görülmektedir. Davacının anılan dernekte çalıştığı dönemlere ilişkin olarak dernek ile davalı Bakanlık arasında hukuki ilişki kurulup kurulmadığının araştırılarak kurulmadığı takdirde söz konusu çalışma döneminin hizmet süresine eklenmemesi gerekir.
    4-Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresi olarak 01.11.1991-31.12.2009 tarihleri arası (18 yıl 2 ay) kesintisiz ve sürekli çalışıldığının kabul edildiği görülmektedir. Dosyada mevcut hizmet döküm cetveli incelendiğinde, davacının sözkonusu tarihler arasında çalışmadığı ve boşluk bulunan bazı dönemler olduğu görülmektedir. SGK kayıtlarına göre boşluk olan dönemlerdeki çalışmaların kesintisiz yapıldığına dair dosyada bilgi-belge, tanık beyanı olmamasına rağmen boşluk olan dönemlerin çalışılmış gibi kabulü hatalı olup, SGK kayıtlarına göre davacının çalışma süresinin belirlenmesi gerekir.
    5-Taraflar arasında, davalı Bakanlık ile davacının çalıştığı işverenler arasındaki hukuki ilişki noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dosya içeriğinden, hükme esas bilirkişi raporuna göre yukarıda da belirtildiği üzere, davacının hizmet süresinin 01.11.1991-31.12.2009 tarihleri arası olarak kabul edildiği ve davalının kıdem tazminatından sorumlu tutulduğu görülmektedir.
    Dosyadaki hizmet döküm cetveline göre, davacının çalıştığı işverenler belli olmakla birlikte bu işverenlerin davalı ile hukuki ilişkileri ortaya konulması gerekirken yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacının işverenlerinin davalı Bakanlık ile hukuki ilişkileri dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, Mahkemece davalı Bakanlık ile davacının davaya konu çalışma dönemlerindeki işverenleri arasındaki hukuki ilişki araştırılıp netleştirilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    6-Diğer yandan, davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen hüküm fıkrasının 4. bendinde bakiye harçtan ve 5. bendinde yargılama giderlerine dahil edilen harçlardan davalı Bakanlığın sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 19.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi