Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekilin icra mahkemesine başvurusu icra emrinin asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı yönünden ilama aykırı ve ilamda faiz başlangıç tarihi gösterilmediği halde hüküm altına alınan asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletildiği, faizin fahiş olduğu iddiası ile takibin iptaline ilişkindir.
Takip dayanağı ilamda borçlu aleyhine hüküm altına alınan 335,52 YTL maddi 2000 YTL manevi tazminatın faiz başlangıç tarihi hakkında hüküm bulunmamaktadır.
HGK.nun 5.4.2000 ve 2000/12-739 sayılı kararında da benimsendiği gibi ilamda faizin başlangıç tarihi hususunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz hesabı yapılmalıdır.
Bu durumda ilamda hüküm altına alınan asıl alacak ile 396,00 YTL yargılama gideri ve 900 YTL vekalet ücreti alacaklarına karar tarihi olan 04.05.2007 tarihinden 22.08.2007 takip tarihine kadar geçecek süre için işlemiş faiz istenebilir.
O halde, mahkemece yukarıda belirtilen kurallar dairesinde bilirkişiden ek rapor alınmalı, icra emrinde yasal sınırları aşan miktarda faiz istenmiş olduğunun tespit edilmesi halinde icra emrinin işlemiş faiz miktarı yönünden düzeltilmesine karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidilerek yazılı şekilde icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.