Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/570
Karar No: 2019/2127
Karar Tarihi: 26.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/570 Esas 2019/2127 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/570 E.  ,  2019/2127 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 5, 120 ada 32, 149 ada 1, 151 ada 3 parsel sayılı, sırasıyla 52.419.33, 10.885.24, 583,67 ve 416,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, asli zilyedi... mirasçıları adına belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmazların miktar fazlası olduğu belitilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taksim, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ve Hazineyi davalı göstermek suretiyle çekişmeli parsellerin tümü hakkında; davacı ... ise, çekişmeli 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yol olduğu iddiasına dayanarak davalılar Durmuş ve ... aleyhine dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri irsen intikal ve vergi kaydına dayanarak tüm parseller yönünden davaya katılmışlar ve daha sonra tapu kaydına da dayanmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."in davasının kabulüne, dava konusu 114 ada 5, 120 ada 32, 149 ada 1, 151 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptaline, davacının murisi ... mirasçıları adına verasetteki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, asli müdahillerin davasının reddine, davacı ..."ın davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, asli müdahiller vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, asli müdahil ... ve müştereklerinin davaya müdahalelerinden evvel mahallinde yapılan keşifte hazır bulunan davacı tanıkları ile mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri tarafından çekişmeli taşınmazların davacı ..."e babasından kaldığı, zilyetliğinin malik sıfatı ile olduğuna ilişkin beyanlar karşısında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleştiği; müdahillerin keşfin icrasından sonra asli müdahale talebinde bulunup dava konusu taşınmazların babalarından kendilerine intikal ettiğini ileri sürerek taşınmazların ölü.... mirasçıları adına tapuya tescilini istemeleri üzerine yeniden keşfe karar verilmişse de; ibraz ettikleri yaklaşık 150 adet tapu kaydından hangilerine dayandıklarını açıklamaları için kesin süre verilip, süreye uymamanın sonuçları da ihtar edildiği halde, kendilerine verilen sürede gerekli belgeleri mahkemeye sunmadıkları, ara kararın gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle asli müdahillerin tapu kaydına dayanmaktan vazgeçmiş sayıldıkları, müdahillerin murisi olan..."nin aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlik yolu ile iktisap ettiği yaklaşık 160 dönüm taşınmaz bulunduğu, buna göre mirasçılarının taşınmazları iktisap etmelerinin mümkün olmadığından usul ekonomisi de gözetilerek yeniden keşif yapılmadığı belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Asli müdahil ... mirasçıları tapu, vergi ve emlak kayıtları ile icar sözleşmeleri, hasılat tutar beyanları ve içeriklerine dayanarak davaya katılmış olup mahkemece, çekişmeli parsellerin tefrik edildiği 2014/21 Esas sayılı dava dosyasının 11.02.2015 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı ile “asli müdahiller tarafından bildirilen dayanak tapu kayıtlarından hangilerinin dava konusu taşınmazlara ait olduğunun bildirilmesi” için asli müdahillere iki haftalık kesin süre verilmiş; asli müdahiller vekili 24.02.2015 havale tarihli dilekçesi ile, tapu kayıtlarının eski olması sebebiyle hangilerinin dava konusu taşınmazlara ait olduğunun net olarak bilinemediğini ve hangilerinin dava konusu taşınmazlara ait olduğunun yapılacak keşifte kesin olarak ortaya çıkacağını beyan ederek hangi tapu kaydının hangi parsele ait olduğu hususunda delillerini hasredememiştir. Bilahare 18.03.2015 tarihli celsede daha önce verilen kesin sürenin, sonuçları ihtar edilmediği için geçersiz olduğu kabul edilerek bu yönde asli müdahillere yeniden süre verilmiş ve asli müdahiller buna cevaben verdikleri 01.04.2015 tarihli dilekçeleri ile açıkça “hangi tapu kaydının hangi taşınmaza ait olduğunu bilemeyeceklerini” beyan ettiklerine göre mahkemenin, asli müdahillerin tapu kaydına dayanmaktan vazgeçmiş sayılmalarına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, dosya arasına alınan .... ve mirasçıları adına belgesizden tespit ve tescil edildiği yazılı olan ve takriben toplam olarak 160 dönümü aşan taşınmazların kadastro tutanaklarının ilgili sütünunun incelenmesinde, taşınmazların çoğunun 1981 yılı öncesine ait emlak ve vergi kayıtlarına istinaden tespitinin yapılmış olduğu, bu taşınmazlardan yalnızca 108 ada 41, 109 ada 2 ve 13, 109 ada 20, 112 ada 3, 120 ada 22, 152 ada 1 ve 6 parsel numaralı taşınmazların belgesiz tespit edildiği ve bunların toplam yüzölçümünün de takriben 34 dönüm olduğu anlaşılmakta olup, mahkemenin bu hususu gözden kaçırarak, asli müdahiller adına belgesiz tespit edilen 100 dönümü aşan taşınmaz bulunduğunun kabulü ile yeniden keşif yapılmasına gerek bulunmadığına ilişkin gerekçesi dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Ayrıca, çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının içeriğinde, asli müdahillerin murisi ...’nin bu yerleri 1979 yılı öncesinde bazı yıllarda davacı ..."in babası ....’e icar karşılığında verdiği, son yıllarda icara vermeden...tarafından onun ölümü ile de mirasçıları tarafından önceki yıllarda yapılan icar sözleşmesine dayanılarak taşınmazların tasarrufunun devam ettirildiği yazılı olduğuna göre, davacı ..."in çekişmeli taşınmazlarda asli zilyet olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların tutanak içeriğinde edinme sebebi bölümünde yer alan bu hususlar keşifte tanık ve bilirkişilerden sorulup, çekişmeli taşınmazlarda davacı ...’in zilyetliğinin asli mi yoksa asli müdahillerin kiracısı sıfatıyla (fer"i) mı olduğu belirlenmeden ve kadastro tespit tutanağında çekişmeli taşınmazların asli müdahillere ait olduğunu belirten tutanak bilirkişisi ve muhtar dinlenmeden hüküm kurulması da isabetsizdir.
    Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarında belirtilen edinme sebeplerinin ve asli müdahillerin iş bu dava dosyasında ve davalı olarak bulundukları diğer dosyalarda dayandıkları delillerin aynı olması ve bu dosyayla bağlantılı başka dosyalarda taraf olan kişilerin veya tanıklığa engel yakınlığı bulunan akrabaların, tanık veya yerel bilirkişi sıfatıyla dinlenilmeleri suretiyle oluşabilecek usuli hataların engellenmesi bakımından, asli müdahiller (bir kısım dosyalarda davalı olan) ....’e karşı açılan dava dosyaları birleştirilmeli; asli müdahillere, delil listesinde yer alan vergi kayıtlarından hangisinin hangi taşınmaza ait olduğunu bildirmeleri için süre verilmek suretiyle, dayanılan vergi kayıtları ayrı ayrı belirlenmeli ve ayrıca asli müdahillere delil listesinde bildirdikleri tanıklarının dinlenmesi için gerekli masrafları yatırmaları için süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra taraf tanıklarının yöntemince hazır edilmeleri suretiyle mahallinde yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, taraflar ile akrabalığı ve husumeti bulunmayan, gerektiğinde komşu köylerden belirlenecek yansız yerel bilirkişiler, fen bilirkişisi ve tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü eşliğinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte dinlenecek mahalli bilirkişiler, tutanak bilirkişileri ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, taşınmaz üzerinde davacı tarafın yahut asli müdahillerin zilyet olup olmadıkları, zilyet olmuş iseler özellikle asli müdahillerin dayandıkları vergi kayıtları, 1961 ve 1962 tarihli hasılat belgeleri, 1978 tarihli kira sözleşmeleri, 1966 tarihli tutanaklar ile Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen mülkiyetin tespitine dair karar içerikleri ile diğer bilgi ve belgeler okunarak bu zilyetliğin malik sıfatıyla asli zilyetlik mi yoksa asli zilyede bağlı olarak sürdürülen kiracı sıfatıyla fer"i nitelikte zilyetlik mi olduğu, bir başka deyişle taşınmazların davacı tarafça kendi adlarına malik sıfatıyla asli zilyet olarak mı yoksa kiracı sıfatıyla asli müdahiller adına mı kullanıldıkları, zilyetliğin başlangıç günü ve süresi hakkında ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı; çekişmeli taşınmazların asli müdahillerin miras bırakanı ..."den kiralandığının anlaşılması halinde, adı geçenin ölümünden sonra..."lere kira bedeli ödenip ödenmediği özellikle araştırılmalı; tespit tutanaklarının içerikleri gözetilerek tutanak bilirkişilerinin tümü keşif mahallinde yeniden dinlenilmek suretiyle, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları ile kendi beyanları arasında oluşacak çelişkiler tarafların dayandıkları kayıt ve belgeler dikkate alınarak giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; komşu taşınmazların tespitlerine esas alınan kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmazlar yönünü ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterdikleri üzerinde durulmalı; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra taraflar yönünden 14. maddede yer alan miktar sınırlamaları da dikkate alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden asli müdahillere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi