Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4255
Karar No: 2019/3401
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4255 Esas 2019/3401 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4255 E.  ,  2019/3401 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 16/04/2019 tarihinde davalı vekili Av. .... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; belediyeden kiraladığı taşınmazda inşa ettiği turistik tesisi işlettiğini, 28/08/2010 günü saat 05.30 sıralarında meydana gelen yangın sonucunda tesisteki bina ile birlikte kullanılan tüm demirbaş eşyaların ve tüketim malzemelerinin de kullanılamaz hale geldiğini, ....Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespite katılan bilirkişi tarafından yangının enerji nakil sistemlerinin şartname ve yükümlülüklere uygun olarak seçilmemesi ve tesisin orman içinde yer almasına rağmen hattın özensiz ve dikkatsiz çekilmesinden dolayı meydana geldiğinin bildirildiğini, bu nedenle uğradığı zarardan davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, yanan bina ve malzeme bedeli ile mahrum kalınan kazanç nedeniyle şimdilik 10.000 TL tazminat ile 924 TL tespit giderinin, tazminat tutarına olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 25/08/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat talebini 161.000 TL"ye artırmıştır.
    Davalı; yangının, davacının iç tesisatındaki kablodan kaynaklı kısa devre nedeniyle ortaya çıktığını, yangından ötürü B-71 nolu direğe giden özel hatta kısa devre oluştuğunu, ancak dağıtım panosundaki sigortanın devreye girmesi sonucu yangının civar köy ve mahallelere sıçramasının önüne geçildiğini, dağıtım panosundaki kararmanın ise olaydan önce 25/08/2010 tarihinde sokak hattında meydana gelen kısa devreden ötürü oluştuğunu, davacının B-71 nolu direğe giden özel hattı orman içinden dağınık ve düzensiz olarak geçirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

    Mahkemece; yangının, davacının işlettiği tesiste çıktığı ve oradan yayıldığının sabit olduğu, davacının kurulu gücün taşıyamayacağı şekilde tesise elektrikli aletler koyduğu, ancak tesisatı buna uygun hale getirmediği, bunun da şebekeye aşırı yüklenme sonucunu doğurduğu, işletmeye ait panoda kaçak akım koruma rölesi bulunmaması nedeniyle işletmenin sigortalarının meydana gelen kısa devreyi önleyemediği ve yangın çıktığı, bilirkişi raporlarında yangının davacıya ait işletmede çıktığı ve kusurun çoğunluğunun davacıya ait olduğu yönünde anlatımda bulunulduğu halde, kusur dağılımında sebep-sonuç ilişkisine aykırı biçimde davacının işletmesinin gerekli elektrik donanımına sahip olması durumunda yangının hiç çıkmayacağı gözardı edilerek yarıdan fazla oranda kusurun (% 60) davalıya yüklendiği, davalıya yüklenebilecek kusurun kaynağının yangına sebebiyet veren arıza akımının davacıya ait tesisin koruma elemanları tarafından devreden elimine edilememesi durumunda davalıya ait sigortaların işlevini yerine getirerek zarar meydana gelmeyecek süre içinde kesmesi lüzumu olduğu, bu kusurun da tali (ikincil) olduğu ve davalıya ancak % 25 oranında kusur atfedilmesini gerektirebilceği, zarar hesabında bu kusur oranlarının esas alınması gerektiğinden bahisle, davanın kısmen kabulü ile 68.749,50 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 03/07/2013 tarihli ve 2013/7535 Esas 2013/11549 Karar sayılı ilamıyla;
    (...Mahkemenin olayın sübutu hakkındaki değerlendirmelerinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, meydana gelen yangının davacının tesisine kurulu gücün taşıyamayacağı şekilde elektrikli aletler konmasına rağmen, davacının tesisatını buna uygun hale getirmediği, bununda şebekeye aşırı yükleme yapması sonucunda kısa devre meydana getirdiği, işletmeye ait panoda kaçak akım koruma rölesinin bulunmayışı nedeniyle de davacı işletmesinin sigortalarının kısa devreyi önleyemeyerek yangının çıktığı sabit olması karşısında, mahkemece, meydana gelen yangın ve sonucunda oluşan hasar arasında, davalı kurum yönünden illiyet bağının kesilip kesilmediği araştırılmadan ve bu husus değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....)
    Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece; alınan 11/04/2016 tarihli kök ve 20/11/2017 tarihli ek bilirkişi raporları ile davacıya ait işyerindeki elektrik tesisatında yapılan değişikliklerin yönetmeliğe uygun şekilde yapılmadığı, bunun tesisat içinde oluşan aşırı akımın kesilmesini engellemeyerek yangının başlamasına ve gelişmesine neden olduğu, sorumluluğunda olan tesiste meydana gelen ve aşırı akım oluşmasına neden olan arızanın davacı tarafındaki koruma elemanları tarafından algılanıp aşırı akımın kesilmesinin gerektiği, ancak davacı tarafındaki koruma elemanlarının görevini yerine getirmemesinin yangının başlamasına neden olduğu, davalının besleme hattı üzerindeki kablo kesiti uyumsuzluğunun yangının başlamasına ve davacı sorumluluğundaki tesislerde hasar meydana gelmesine neden olduğu yönünde bir bulgu elde edilemediği, meydana gelen yangın sonucunda oluşan zarar nedeniyle davalı kurumun kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, elektrik hattından kaynaklanan yangın sonucu meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK"nın 58 inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre; “Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı mesul olur.” denmektedir. Bina malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir imal olunan eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden olağan sebep sorumluluğudur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
    Bina veya imal olunan eser malikinin sorumlu tutulabilmesi için kusuru aranmaz. Ancak, aynı zamanda kusuru varsa, bu kusur munzam (ek) kusur olarak gözönünde tutulur. Munzam kusur halinde, kusursuz sorumlu kişi illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı gibi tazminat miktarının takdirinde bu kusur gözönünde tutulabilecektir.
    Elektrik tesisleri de, imal olunan eser niteliğindedir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda elektrik dağıtım şirketleri, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği özel hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür. Şayet özel hat olması gereken gibi tesis edilmemişse bunu düzelttirmek; gerektiğinde elektriğini kesmek durumundadır. Elektrik dağıtım şirketi, kontrol ve denetim görevini zamanında ve etkin biçimde yapmazsa, doğan zarardan munzam kusuru nedeniyle sorumlu olacaktır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; aldırılan tüm bilirkişi raporlarında gerek davalı şirkete ait dağıtım şebekesinde, gerekse bu şebekeden davacıya ait tesise (ormanlık alan içerisinden) giden özel hatta yönetmeliklere aykırı değişikliklerin yapılmış olduğunun tespit edildiği, ayrıca bozma sonrasında ... Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan 26/05/2014 tarihli ek rapor ile ... öğretim üyelerinden oluşturulan ilk bilirkişi heyetinden alınan 18/11/2014 tarihli raporda; davacıya ait tesisat içerisinde oluşan aşırı akımı, davalıya ait dağıtım hattındaki sigortaların kesmediğinin belirlendiği, buna göre dağıtım şebekesi ile davacıya ait özel hattaki eksiklikleri gidermek için gerekli işlemleri tesis etmeyen davalı şirketin munzam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; kusursuz sorumlu olan davalı şirketin, munzam kusuru nedeniyle illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı, buna bağlı olarak munzam kusur dikkate alınmak suretiyle davalı şirketin tazminle yükümlü olduğu zarar tutarının belirlenmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucu istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi