Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/38945
Karar No: 2012/3479
Karar Tarihi: 13.02.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/38945 Esas 2012/3479 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı TİS ücret farkı, ikramiye, hizmet zammı, giyim yardımı, taşıma yardımı, sosyal yardım, konut yardımı, ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ücret alacakları için davalıya dava açmıştır. İş Mahkemesi, davacının isteklerinin sadece bir kısmını kabul etmiştir. Ancak, dava dosyası Tetkik Hakimi tarafından incelendikten sonra, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin kararı doğrultusunda iş mahkemelerinin yetkisi açıklanmıştır.
İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi gereğince, herhangi bir dava, davalının ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde ya da işçinin işini yaptığı yer mahkemesinde açılabilir. Ayrıca, yetkili mahkeme belirlenirken işyeri tanımına dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. İşyeri, mal veya hizmet üretmek için işveren ve işçinin birlikte örgütlendiği birim olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmetin yanı sıra, dinlenme, yemek, bakım, eğitim gibi unsurlar da işyerinden sayılmaktadır.
Davalı Bakanlık, İzmir İş Mahkemesi'nde ya da Bakan
9. Hukuk Dairesi         2009/38945 E.  ,  2012/3479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, TİS ücret farkı, ikramiye, hizmet zammı, giyim yardımı, taşıma yardımı, sosyal yardım, konut yardımı, ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davaya bakmaya hangi iş mahkemesinin yetkili olduğu uyuşmazlık konusudur.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5 inci maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.
    İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
    Türk Medeni Kanununun 19 uncu maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Yasanın 49 uncu maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir (Yargıtay 9. H.D. 23.06.2008 gün ve 2008/17468 Esas, 2008/17262 Karar sayılı ilamı).
    Yetkili mahkemenin belirlenmesinde önemli olan işin yapıldığı işyeri tanımına, 5521 sayılı Yasada yer verilmemiştir. İşyeri, 4857 sayılı İş Kanununun 2 inci maddesinde düzenlenmiştir.
    Buna göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.
    İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.
    İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.
    Bir yer, ancak işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunuyorsa, o işyerinden sayılacaktır.
    İş veya toplu iş sözleşmesinin tarafları, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin emredici nitelikteki son cümlesi gereğince geçersizdir.
    Deniz İş Kanununun 46 ncı maddesi uyarınca, adı geçen Yasa kapsamına giren gemiadamlariyle bunların işveren veya işveren vekilleri arasında bu Kanundan veya iş sözleşmesinden doğan davalar hakkında da, 5521 sayılı kanun hükümleri uygulanır. İş sözleşmesinde ayrıca bir hüküm yoksa dava, geminin bağlama limanında iş davalarını bakmaya yetkili mahkemede görülür.
    İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmasa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re’sen yetkisizlik kararı verebilir (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2008/20378 Esas, 2008/12778 Karar sayılı ilamı).
    5521 sayılı Yasanın yetkiyle ilgili bu düzenlemesi yanında, diğer bir kısım yasalarda da uyuşmazlığın çözümü için hangi iş mahkemelerinin yetkili olduğu konusunda düzenlemeler bulunmaktadır.
    4857 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinde, komisyon kararı ile iş güvenliği yönünden işin durdurulması veya işyerinin kapatılması kararına karşı işverenin yerel iş mahkemesine,
    2821 sayılı Sendikalar Kanununun 28 inci maddesinde, uluslararası nitelikteki bir kuruluşa üyeliğin iptali davasında, sendika veya konfederasyon merkezinin bulunduğu iş mahkemesine,
    2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 12 nci maddesi uyarınca, iş kolu istatistiklerine karşı Ankara İş Mahkemesine,
    Aynı Yasanın 15 inci maddesine göre, sendika yetki çoğunluğu tespitine dair kararlara, 16 ncı madde uyarınca Toplu İş Sözleşmelerinin hükümsüzlüğü,
    46 ncı maddeye göre, uygulanmakta olan bir grev ve lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespiti,
    47 nci madde uyarınca, gereği grev ve lokavtın durdurulması,
    51/4 maddesi gereğince, grevin sona erdirilmesi,
    60 ıncı madde uyarınca Toplu İş Sözleşmesinin yorumu istemlerinin, işyerinin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye, başvurulabileceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda;
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde “ ...davanın yetkili mahkemede açılıp, açılmadığının öncelikle incelenmesi gerektiğine” dikkat çekmiş, kararı yetki yönünden temyiz etmiştir.
    Mahkemece yargılama sırasında yetki hususu hiç değerlendirilmediği gibi karar gerekçesinde de yetki hususu değerlendirilmemiştir.
    Yukarıda açıklandığı üzere 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5 inci maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.
    Bu nedenle İş Mahkemesi yetkisini re"sen araştırmak zorundadır.
    Davacının hak talep ettiği dönemde çalıştığı işyeri BUCA/İZMİR adresinde olup, davalı Bakanlığın merkezi Ankara"dır.
    Dava ya işin yapıldığı yerin bulunduğu İzmir İş Mahkemesinde, ya da Bakanlığın merkezinin bulunduğu Ankara İş Mahkemesinde açılmak zorundadır.
    Mahkemece işin yapıldığı yerin ya da davalının ikametgahının ...İş Mahkemesi"nin yargı çevresi dışında olduğu gözetilmeksizin yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek esasdan karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre ;
    a- Genel bütçeye dahil olan davalı ...’nın Harçlar Kanununun 13/j.maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin davalı ...’na harç yükletilmesi,
    b- Karar tarihindeki AAÜT. sinin 12. maddesi dikkate alınmadan davalı bakanlık açısından noksan vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi