3. Hukuk Dairesi 2018/4696 E. , 2019/3403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 16/04/2019 tarihinde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; mirasbırakan ..."in,.... Noterliğince düzenlenen 15/09/2004 tarihli ve 17256 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile ...Köyünde kain 758 ada 13 ve 14 parsel numaralı taşınmazlarını kendilerine vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin mirasbırakanın ölümünü müteakip sulh hukuk mahkemesince açılıp okunduğunu, davalının vasiyetnamenin iptali istemi ile açmış olduğu davanın reddedilerek kesinleştiğini, mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenledikten sonra gördüğü lüzum üzerine aynı taşınmazları kullanım hakkı kendisinde kalmak üzere kendilerine satış sureti ile devrettiğini, bu kez davalının vasiyetname konusu taşınmazların da içinde bulunduğu üç farklı taşınmaz için tapu iptal tescil davası açtığını, yapılan yargılama sonunda vasiyetname konusu taşınmazların adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ...."in mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, bu karar gereğince terekeye geri dönen taşınmazların mirasçılar adına değil, bu karar ile birlikte tekrar gündeme gelen dava konusu vasiyetname gereğince adlarına tescilinin gerektiğini ileri sürerek; mirasbırakana ait vasiyetnamenin yerine getirilmesi ile vasiyetname konusu taşınmazların adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Davalı; mirasbırakanın dava konusu vasiyetnamenin tanziminden sonra vasiyete konu aynı taşınmazları bu kez muvazaalı satış işlemleri ile davacılar adına satış sureti ile devrettiğini, vasiyetnameden sonra gerçekleştirilen sağlararası tasarruflar ile vasiyetnamenin geçersiz kılındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 26/04/2016 tarihli ve 2015/8642 Esas 2016/6577 Karar sayılı ilamıyla; vasiyetçinin, vasiyetname ile bağdaşmayan sağlararası bir tasarruf ile vasiyetten dönebilmesi, o tasarrufun hukuki sonuç doğurabilmesi, diğer bir ifade ile vasiyetnameyi ortadan kaldırabilmesi için sonradan yaptığı hukuki tasarrufun geçerli olması gerektiği, mirasbırakanın dava konusu vasiyetnamenin düzenlenmesinden hemen sonra vasiyetname konusu olan aynı taşınmazları vasiyet alacaklısı olan davacılara satış sureti ile devrettiği, davalı tarafından bu satış işlemine karşı muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası açıldığı, mahkemece dava ve vasiyet konusu taşınmazların davalılar (eldeki davada davacılar) adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek, mirasbırakanın mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği, tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesi ile birlikte satış işlemi şeklinde gerçekleştirilen tasarrufun geçersiz olduğunun sabit hale geleceği ve vasiyetnameye konu bu gayrimenkullerin kesinleşen bu kararla birlikte terekeye geri döneceği, bu nedenle öncelikle tapu iptal tescil davasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi, karar kesinleştikten sonra dava ve vasiyetname konusu taşınmazların terekeye geri döndüğü göz önüne alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davanın kabulü ile vasiyete konu Yalova İli Merkez İlçesi Samanlı Köyü 758 Ada 13 ve 14 nolu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına eşit olarak 1/2 hisse ile kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- HMK"nın 297 nci maddesinin ikinci fıkrasında; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Dava konusu taşınmazların; mirasbırakan tarafından 16/09/2004 tarihinde satış suretiyle davacılara temlik edildiği, akabinde davalının ....Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemli davanın kabulüne dair verilen 08/05/2014 tarihli ve 2014/268 E. 2014/292 K. sayılı ilam ile davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılar adlarına tesciline karar verildiği, anılan kararın derecaattan geçerek kesinleştiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda ise; getirtilen tapu kayıtlarından, taşınmazların halen 16/09/2004 tarihli satış işlemi nedeniyle davacılar adına kayıtlı olduğu, tapu iptali ve tesciline dair ilamin ise sicile şerh verildiği ancak infazının talep edilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan tapu iptali ve tesciline dair ilamın tapu siciline tescil ettirilmesi için taraflara süre ve yetki verilmesi, ondan sonra taşınmazların oluşan tapu kayıtlarındaki davalı adına olan payların iptaline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda infazda tereddüt yaratacak şekilde taşınmazların davacılar adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.