19. Hukuk Dairesi 2016/2275 E. , 2017/3765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilleri tarafından verilen 2 adet çekin karşılıksız çıkması üzerine davalıya teminat senedi verildiğini, davalının çekleri iade etmediği gibi teminat senedini 50.000 TL bedelle doldurarak takibe koyduğunu ileri sürerek, bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, 03/11/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucuna takibin iptali ibaresini eklemiştir.
Davalı vekili, bonoyu borcuna karşılık aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, davaya konu bono üzerinde malen kaydı bulunduğundan ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre davaya konu bononun düzenlenmesini gerektirecek kayıt bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacıların ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2008/2017 sayılı takip dosyası ile icraya konulan 50.000 TL"lik senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bonoda davacılardan ... keşideci, ... aval veren, davalı ... Yapı Malz. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ise lehtar durumundadır.
Davacılar vekili, davalı şirket ile davacı ... arasında ticari ilişki bulunduğunu bu ilişkiden kaynaklanan borç için davalıya verilen çekler karşılıksız çıkınca davalıya imzalı ve boş bir senedin verildiğini, teminat amacıyla verilen bu senedin davalı tarafça 50.000 TL bedel yazılarak doldurulup takibe konulduğunu, ancak davalı tarafın elindeki çeklerin iade edilmediğini, böylece dava konusu senedin karşılıksız olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise dava konusu senedin davacı ..."ın borcuna karşılık verildiğini ve davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu senette “malen” kaydı bulunmaktadır. Her ne kadar mahkemece davalı tarafın senedin düzenleme sebebini talil ettiği kabul edilerek ispat külfeti davalıya yüklenmiş ise de somut olayda davalının Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifade gözetildiğinde dava konusu senedin davacı ..."a satılan inşaat malzemesinin bedeli karşılığında verilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle alındığı beyanı karşısında talilden söz edilemeyeceğinin kabulü gerekir. Bir an için davalının beyanları talil olarak kabul edilse bile davacı da teminat iddiasında bulunduğuna göre olayda çift taraflı talilden söz edilebilir ki çift taraflı talilde ispat yükü yön değiştirmez.
Davacı vekili dava konusu senedin imzalı ve boş olarak verildiğini ve sonradan anlaşmaya aykırı şekilde 50.000 TL miktar yazılarak takibe konulduğunu iddia ettiğine göre boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını yazılı delil ile ispatlamak zorundadır.
Öte yandan davacılardan ... dava konusu senedin avalisti olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 614/2 md"si uyarınca; “Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir” hükmü karşısında senette şekil noksanı bulunmadığına göre aval veren ... hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.