11. Hukuk Dairesi 2018/5750 E. , 2019/5991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 31.05.2018 tarih ve 2017/115-2018/200 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalının Yalıkavak Şubesinden 31.01.2013 tarihinde 100.000,00 TL tutarında beş yıl vadeli kredi kullandığını, anılan kredinin müvekkilince 05.03.2013 tarihinde erken ödenerek kapatıldığını, davalının erken ödeme nedeniyle müvekkilinden 11.963,81 TL tahsil ettiğini, erken ödeme maliyeti adı altında yapılan tahsilatın haksız olduğunu ileri sürerek 11.963,81 TL’nin avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının ticari kredi kullandığını, erken ödeme nedeniyle yapılan tahsilatın usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; vergi dairesince gönderilen 08.02.2018 tarihli yazıda davacının 30.04.2003 tarihinde karayolu ile şehirler arası yük taşımacılığı faaliyetine başladığının ve kaydının halen devam ettiğinin bildirildiği, kullanılan kredinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında kalmadığı, esnaf kredisi olduğu, davaya genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılarak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacıdan tahsil edilen erken ödeme ücretinin fahiş olduğu, dava konusu kredi ile aynı krediler için bankacılık genel uygulamalarında %2 oranında erken kapama bedeli tahsil edildiği, davalı bankanın erken kapama ücreti olarak 1.974,00 TL tahsil edebilecek iken, davacıdan 11.963,81 TL tahsil ettiği, davacının kendisinden haksız olarak tahsil edilen 9.989,81 TL"nin iadesini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 9.989,81 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Dava, kullanılan kredinin erken ödemesi kapsamında erken kapama maliyeti adı altında tahsil edilen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını, serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken anılan düzenleme gereğince davalı bankanın belirlediği ve ilan ettiği komisyon oranları bulunduğu takdirde bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü gerekir. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 11. maddesinde, kredinin erken kapatılması halinde erken kapama bedeli tahsil edileceğinin yazılı olduğu ancak hangi oran üzerinden tahsil edileceği hususunda bir belirleme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı bankanın, kredinin erken kapatıldığı tarih itibariyle davaya konu kredi türü için belirleyip ilan ettiği bir erken kapama komisyon oranı bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu oran üzerinden erken kapama komisyonu tahsil edebileceğinin kabulü ile sonucuna göre hüküm tesis edilmesi, bulunmadığı takdirde ise, tahsil edilen bedelin emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.