11. Hukuk Dairesi 2018/4573 E. , 2019/5993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/02/2018 tarih ve 2016/908-2018/80 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan Vestel Elektronik San. ve Tic. A.Ş"ye ait 21.08.2003 tarih ve 14256 sayılı fatura muhteviyatı TV tüpü emtiasının, davalılar tarafından Litvanya"dan Türkiye"ye taşındığını, Manisa Gümrük Müdürlüğü"nde tutulan 03.09.2003 tarihli tutanak ile bir kısım emtianın nakliye esnasında hasarlandığının tespit edildiğini, eksper raporu ile 7.650,00 Euro karşılığı 11.640,00 TL olarak tespit edilen hasarın sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, TTK 1301 maddesi gereğince ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; hamule senedinde hasar şerhi bulunmadığını, hasara ilişkin tutanaktaki imzanın müvekkilinin yetki verdiği kişilere ait olmadığını ve tutanakta araç şoförünün imzasının bulunmadığını, süresinde hasar ihbarı yapılmadığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, CMR Konvansiyonu’nun 17 nci maddesi hükmü uyarınca müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, hasarın istiften veya emtianın özelliğinden kaynaklandığını, davaya konu taşımaya ait hamule senedinin 18 nolu bölümünde, yanlış ve hatalı yüklemeden nakliyeci firmanın sorumlu olmadığına ilişkin kaydın yer aldığını, müvekkili şirketin hasardan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili; taşıma senedi üzerinde malların hasarlı alındığına ilşkin bir kayıt bulunmadığını, hasarın ambalaj hatası, yükleme veya boşaltmadan kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının halefiyet ilkesi gereği sigortalının haklarına halef olduğu, yapılan kusur incelemesinde taraflara eşit oranda %50 kusur verilmiş verildiği, bozma ilamı doğrultusunda karar tarihindeki SDR kuru üzerinden re’sen hesaplama yapıldığı, buna göre re’sen dava tarihindeki SDR kuru üzerinden yapılan hesaplama sonucunda elde edilen miktarın 27.297,41 TL olduğu, davacı tarafından sigortalıya ödenen ve işbu davada talep edilen 11.640,00 TL üzerinden %50 kusur oranında davalı şirketin yarı oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 5.820,00 TL"nin sigortalıya ödeme tarihi olan 24.10.2003 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yıllık ticari avans faiziyle davalı ... A.Ş."den, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava, taşıma konusu emtianın taşıma sırasında hasarlanması nedeniyle sigortalısına hasar bedelini ödeyen davacının, sigortalısının haklarına halef olarak açtığı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek belirlenen bedelin davalı ... A.Ş.’den tahsiline karar verilmiş olup davalı ... şirketi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2 maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Dava dilekçesinde, davalı olarak sigorta şirketine de husumet yöneltilmesi, anılan davalının gerekçeli kararda davalı olarak belirtilmiş olması karşısında mahkemece, davalı ... şirketi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru olmamış, kararın belirtilen nedenle re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-)Bozma sebep ve şekline göre davacı vekili ile davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.