MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 26.03.2019 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat...geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tutundukları tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığı kanıtlanamadığına göre ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiş; ancak, Kadastro Mahkemesinde aynı taşınmazlar hakkında açılan davaların birlikte görülmesi zorunlu olup, bu nedenle davalar birleştirilmiş olduğu halde birleşen 2008/368 Esas sayılı dosyanın davacıları olan ... ve müştereklerinin davası yönünden hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesinin, kabule göre de, çekişmeli 106 ada 187 ve 426 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının iptali ile çekişmeli taşınmazların dava dışı 106 ada 190 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına dahil edilerek mera olarak özel siciline tesciline karar verilmesine ve 106 ada 190 parsel sayılı taşınmazın 2008/466 Esas sayılı dosyada davalı olduğu belirtilmesine karşın, bu parselle ilgili olarak davaların birleştirilerek görülmesi hususunun düşünülmemiş olmasının da isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda müdahil Hazinenin davasının kabulüne, diğer davacıların davalarının ayrı ayrı reddine, çekişmeli 106 ada 187 ve 426 parsel sayılı taşınmazların mera vasfıyla sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın evveliyatının mera olduğu, halen de mera olarak kullanıldığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin taraflara hak bahşetmeyeceği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Davacılar ... ve arkadaşları tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adlarına tescili istemiyle açtıkları dava mahkemenin 2008/368 Esasına kaydolunmuş, aynı taşınmaz hakkında başka davaların da olması nedeniyle 23.07.2009 tarihli, davacıların gıyabında yapılan duruşma sonucunda eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirmeden sonra eldeki dosya üzerinden yapılan yargılama davacılar vekiline bildirilmemiş, delillerini sunma imkanı tanınmamış, yokluklarında diğer davacıların delillerinin yerinde tespiti amacıyla taşınmaz başında keşif yapılmış ve önceki günlü hükümle diğer davacıların davaları hakkında bir karar verilmiştir. Birinci paragrafta anlatıldığı üzere Dairemizce davacılar ... ve arkadaşlarının davaları hakkında bir karar verilmediği belirtilerek hükmün bozulmasına ve yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen davacıların dava dilekçesine bildirdikleri delilleri toplanmadan ve keşif deliline de dayanmalarına rağmen taşınmaz başında keşif yapılmaksızın, yokluklarında yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere dayalı olarak davalarının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacılar ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.