3. Hukuk Dairesi 2017/4733 E. , 2019/3440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ; babası ile birlikte müştereken maliki bulundukları taşınmazın davalıya kiraya verildiğini, davalı yan ile arasında düzenlenen sözleşmenin muhasebeci aracılığı ile yapıldığını, kira sözleşmesinde kendisinin imzasının bulunduğunu ancak diğer malik olan babasının imzasının olmadığı halde, sözleşmeyi düzenleyenler tarafından sahte olarak atıldığını, sözleşmede, mecurun babasına ait kısmının kira bedelinin kararlaştırılmadığını, davalının 61 aylık kira bedelini ödememesi üzerine, aylık 300 TL."ndan İzmir 5. İcra Müdürlüğü"nün 2013/9145 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının kira bedelinin aylık 150TL olduğu ve taşınmazda 26 ay kiracı olarak bulunduğundan bahisle takibe kısmen itiraz ettiğini, davalının kabul ettiği kısım için icra dosyasına 6.850TL ödediğini, İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/158 Esas sayılı dosyasında, davalı adına vekilinin, aylık kira bedelinin 300TL olduğunu kabul ettiğini, davalı taraf taşınmazı 01.01.2011 tarihinde tahliye etmiş olduğunu beyan etmiş ise de, anahtarının teslim edilmediğini, taşınmazın İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/15 Satış sayılı dosyasından satıldığı tarihe kadar olan kiralardan davalının sorumlu olduğunu, borçlu kiracının yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibinin durduğunu belirterek, haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ; kiralanan taşınmazın 1/2 hissesinin davacıya, 1/2 hissesinin davalının murisi ...."e ait olduğunu, taşınmazın ....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/15 Satış dosyası ile ...."a satıldığını, taşınmazın tamamının kira bedelinin 300TL olduğunu, taşınmazın 15/12/2009 tarihinde.... Ltd. Şti."ne devredildiğini, murisin hastanede yatmadan, 12.10.2007 tarihinde ....Hava Limanı"nda kalp krizi geçirerek vefat ettiğini, kira bedelinin yarısı olan 150TL"nın, kiralananın Mersan Ltd. Şti."ne devredildiği 15.12.2009 tarihine kadar olan tutarının icra dosyasına yatırıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile itirazın 15.420TL asıl alacak ile 4.027,69TL faiz yönünden iptaline, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş; hüküm davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin kira bedeline ilişkin temyiz itirazlarına gelince,
Kira sözleşmesinde birden fazla kiraya veren olması halinde, kira borcu bölünebilen borçlardan olduğundan payları belli olan kiralayanlardan her biri yalnız başına kendi payına düşen kira bedeli için alacak davası açabileceği gibi birlikte de dava açılabilir. Bu durumda kiraya verenler arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Payları belli değil ise, kira bedelinin eşit şekilde paylaştırılması gerekir.
Somut olayda; davada dayanılan ve hükme esas alınan 08.10.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede davalı kiracı davacı ve dava dışı .... kiraya veren olarak görülmektedir. Her ne kadar davacı ... adına atfen atılan imzanın davalı tarafından atıldığını beyan etmekte ise de; ancak ..."ün kiralayan olarak isminin sonradan eklendiğini savunmamıştır. Sözleşme tarihinde, kiralanan taşınmazın 1/2 paylı hisse ile davacı ve dava dışı ... adına kayıtlı olduğu kabul edilmektedir. Her ne kadar Mahkemece; kira sözleşmesine göre tüm kira bedeli yönünden alacak isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, kira borcu bölünebilen borçlardan olup, payları belli olan paydaşlardan her biri yalnız başına kendi payına düşen kira bedeli için alacak davası açabileceğinden, yazılı kira sözleşmesinin aksinin davacı tarafından ispat edilemediği ve sözleşmedeki kira bedelinin sadece kendi payına ilişkin olarak düzenlendiğinin sözleşmede yazılmadığı dikkate alınarak, davacı kiraya verenin sadece kendi payı yönünden ve diğer kiraya veren ..."ün mirascılık belgesine göre miras payı varsa bu miktar üzerinden hesaplama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.